Düşmanımız kimdir bizim

Bugünkü iktidarın, biri ikisi değil, bütün ortakları sürekli her fırsatta emperyalist tehditlerden dem vuruyorlar. Bu manada bir ayrılık gayrılık yok aralarında. İstisnasız hepsi "Biz ülkemizi bölmek, devletimizi yıkmak, milletimizi yok etmek isteyen güçlere engel olmak amacıyla burada bulunuyoruz" diyorlar.

Herhalde "emperyalizme karşı mücadele ediyoruz" iddiası üzerinden siyasi pozisyonlarına meşruiyet üretebileceklerini düşünüyorlar. Yanlış da düşünmüyorlar, bu milletin hassasiyetleri belli. "Mevzubahis olan vatansa" başka hiçbir şeyi görmez gözümüz.

Ancak ülkemizin güvenliğini tehdit eden, devletimizi ele geçirmek isteyen emperyalist güçlerin adını vermedikleri için ortada ciddi bir belirsizlik var. Kim bunlar

Bazen dış güçler diye de anılan bu düşmanlarımız, öteden beri kimlikleri hem çok belli gibi duran hem de çok belirsiz olan birileridir. Hem meşhur hem de meçhul. Başımıza gelenlerin sorumlusunun onlar olduğunu biliriz bilmesine de onların kim olduğunu tam olarak bilemeyiz.

Hatırlarsınız, geçtiğimiz yıllarda "faiz sebep enflasyon sonuç" teorisine dayalı politikalar inatla uygulanırken Türk parasının değeri giderek düşüyordu. O dönemde bunun dış güçlerin gerçekleştirdiği "kur saldırısı"nın sonucu olduğu söylenmiş ama söz konusu dış güçlerin adı ve adresi yine verilmemişti. Oysa saldırı somut bir eylem, her halükarda bir failinin olması gerekir.

İkincisi, kura saldırarak cebimizdeki paranın değerini düşüren, bizi daha da yoksullaştıran, çoluk çocuğumuzun rızkını çalan düşmanımızın kim olduğunu bilmek hakkımız değil mi Yetkililer niye hâlâ söylemiyorlar düşmanımızın kim olduğunu Bizden mi saklıyorlar Kendileri de mi bilmiyorlar yoksa

Aynı retorik pek değişmeden bugün de devam ettiriliyor. Hatta ülkenin devlet başkanının konuşma metinlerinde bile yer alabiliyor. "Bölgemizde kurgulanan yeni emperyalist oyunda Kıbrıs Adası'nın da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller alıyoruz" dedi geçenlerde Cumhurbaşkanı.

Burada da çok kesif bir belirsizlik söz konusu. Kim bu yeni oyunlar kuran emperyalist güçler

ABD mi mesela Emperyalizm denildiğinde akla gelen ilk ülkelerden birinden söz ediyoruz ne de olsa… Ancak bilhassa günümüzde bu ülkeyle ilişkimiz fevkalade iyi durumda. Daha geçen haftalarda iki ülkenin lideri Beyaz Saray'da düşman çatlattılar.

ABD'den -savaş uçağı alamasak da- iki yüz küsur adet Boeing yolcu uçağı ve sıvılaştırılmış doğal gaz satın almak için anlaşma imzaladık. ABD Başkanı bizim cumhurbaşkanını öve öve bitiremedi. Ordumuzun gücünü de dilinden hiç düşürmedi. Aynı şekilde bizim cumhurbaşkanı da Trump'tan hep dostum diye söz ediyor.

Bu dostluk bugünün olayı da değil üstelik. Öteden beri kendisiyle aramız iyi. Öyle ki 2020'de kaybettiği seçimde Biden'a karşı dostumuzu desteklemiştik Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak. Hasbelkader ABD Başkanı seçilen Biden da sonradan bunu problem etmişti.

ABD'yi böylece elediğimize göre, düşmanımız İngiltere, Almanya, Fransa olabilir mi

Bu ülkelerle ilişkilerimiz öteden beri hep "bir dargın bir barışık" düzeninde sürüp gitse de şimdilerde aramızda adeta balayı havası yaşanıyor. En yakın müttefikimiz ABD'nin bile vermediği savaş uçaklarını onlardan alıyoruz. Son günlerde Ankara'ya biri geliyor, öbürü gidiyor. Çünkü son dönemde Washington'un her şart altında güvenilebilecek bir müttefik olmadığı görülünce Avrupa NATO'su fikri yeniden raftan indirildi. Askeri ve jeostratejik ağırlığı itibarıyla Türkiye'nin de bu proje içinde yer alması isteniyor.