Zengezur koridorunun açılmasının ne anlama geldiğini görmek için bugün Azerbaycan-Ermenistan ihtilafı gibi görünen konuda Rusya'nın tarih boyunca izlediği siyasetin mahiyeti ve Rus jeopolitik evreninde bu bölgenin jeostratejik anlamı kavranmak zorunda.
Çarlık Rusya'sı, Sovyet Rusya'sı ve Putin Rusya'sının ortak hedefleri, ortak politik enstrümanları, ortak tehdit algıları… çerçevesinden bıkıldığında gördüğümüz bir "tarihî süreklilik" tablosudur.
Transkafkasya bölgesinde 19. yüzyıl başlarından itibaren Ermeni nüfusun Türk ve Müslüman toplulukların Türkiye ile temasını kesecek şekilde iskan edilişinin ortaya çıkardığı haritaya daha önce de değinmiştik: Zengezur bölgesine yönelik yoğun Ermeni göçü de Moskova'nın ince hesaplamalarının sonucuydu. Böylece Çarlık devrinde Azerbaycan'la Nahçıvan arasında oluşturulan bu yapay nüfus koridoru Sovyet döneminde Ermenistan'a bağlanmak suretiyle aslında Azerbaycan'ın Türkiye bağlantısı ortadan kaldırılmıştı. Haritayı açıp Zengezur bölgesinin yerine dikkatle bakarsanız bunu görürsünüz.
Bu hususta unutulmaması gereken bir diğer ayrıntı da şu: Osmanlının son devrinde ve Cumhuriyetin kuruluş günlerinde bu ülkenin yöneticileri Kafkasya'nın ve hususen Azerbaycan'ın Rusların (veya Ermenilerin) eline geçmesinin ne anlama geleceğini biliyorlardı. Bu yüzden Enver Paşa Kafkas İslam Ordusu'nu kurup Nuri Paşa'yı Bakü'yü kurtarmaya gönderirken "macera" peşinde değildi. Kafkas İslam Ordusu olmasaydı bugün Azerbaycan diye bağımsız bir ülke de olmazdı belki.
Keza Millî Mücadele kadroları da Azerbaycan ana toprağından ayrılmış olan Nahcivan'ın Ermenistan tarafından yutulmasının ne manaya geleceğini idrak edecek donanıma sahiplerdi. Moskova Antlaşması'nda -Ankara hükümetinin diretmesiyle- Nahcivan'ın "özerkliğe sahip olması ve başka bir devlete terk edilmemesi şartıyla" Azerbaycan'ın himayesine bırakılması kararlaştırılmıştır. Bu madde sayesinde Erivan'ın Nahcıvan'ı ilhak girişimleri sonuçsuz kalacaktır.
***
Buradan bakıldığında gerek Karabağ'daki işgalin sona erdirilmesinin ardından Zengezur probleminin de çözüme ulaştırılması çok büyük bir jeopolitik kırılım anlamına geliyor.
Azerbaycan otuz yıldır işgal altında bulunan topraklarını en sonunda -Türkiye'nin de dolaylı desteğiyle- askeri güç kullanarak kurtardı. Ama üç yıl önce kazanılan bu zafer sorunları tamamen çözmeye yetmedi. Çünkü savaşın ardından imzalanan ateşkes anlaşması bölgesel statüyü muhafaza etme eğilimindeki güçlerin etkisiyle şekillenmişti. O günlerde bu konu hakkında "Bölgede asıl mücadele bundan sonra başlayacak dersek abartmış olmayız. Zira bölgenin gerçek anlamda barışa kavuşması için çözülmesi gereken asıl mesele Zengezur'un durumu" diye yazmıştım.
Zengezur meselesi hem Rusya ve Ermenistan için hem de Azerbaycan ve Türkiye için Karabağ'dan daha önemli. Aynı şekilde İran için de ABD ve AB için de Zengezur meselesi ve bu meselenin hangi şekilde çözüleceği büyük önem taşıyor.
Zira buradaki "jeostratejik bir kilit" yalnızca Türkiye ile Azerbaycan'ın irtibatını koparmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin Azerbaycan üzerinden Orta Asya'ya, Azerbaycan'ın ise Türkiye üzerinden Batı dünyasına erişimine engel oluyor. Öbür yandan, Ermenistan'a da İran topraklarına çıkış kanalı sağlıyor. Şimdi burada bir koridorun açılacak olması bölgedeki bütün aktörleri etkileyecek. Kimi kazançlı çıkacak kimi kaybetmiş olacak. Sonuç itibarıyla belki de en önemli kazanan Erivan olacak. Çünkü Ermenistan koridor anlaşması sonucunda Rus boyunduruğundan çıkıp dünyaya açılma fırsatına kavuşuyor.