Üretimde devlet eli üretimi artırıyor

Üretimde devlet eli üretimi artırıyor

İBRAHİM KARATAŞ

Son dönemde Türkiye'de ne zaman ekonominin bahsi yapılsa genelde negatif şeyler söylenir. Bazı şeylerin iyi gitmediği doğrudur. Enflasyon, hayat pahalılığı, piyasalardaki güven azlığı gibi son yıllarda hepimizi rahatsız eden çok örnek verilebilir. Ancak Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesine (İSO 500) bakıldığında iyi giden şeylerin de olduğunu ve bunların görülmediği veya gösterilmediği söylenebilir. Sanayicilerin kâr edememekten ve kurlardan şikayetçi olduklarını biliyoruz. Doğrusu üç yıl önce "hayatımızda hiç bu kadar kâr etmemiştik" diyen sanayicilerin şikayetlerini anlayamıyorum. Bazen çok kâr edersiniz bazen de etmezsiniz. Ticaret böyle bir şey.

Gelelim asıl konuya. İSO 500'de 30 civarında devlete ait ya da devletle iltisaklı şirket var. Bunların arasında 5 tane de savunma sanayi şirketi var. TUSAŞ 6 sıra yükselerek 11., Aselsan 2 sıra yükselerek 17., Roketsan 15 sıra yükselerek 35., MKE 72 sıra yükselerek 109. ve TEI 15 sıra yükselerek 125. olmuş. Cirosu yüksek olan ve fakat listede görünmeyen savunma şirketleri de var. Herhalde listeye dahil olmak istemediler.

Geçmişteki İSO 500 listelerine baktım ve adı geçen firmalardan bazılarının hiç listede olmadığını ya da listede daha gerilerde olduğunu gördüm. Demek oluyor ki savunma sanayi şirketleri son yıllarda şaha kalkmış. Üstelik adı geçen firmalar daha gelişmiş ve daha pahalı ürünlerini henüz üretmeye başlamadılar. Her firmanın test ettiği çok sayıda silah var ve seri üretime geçmek için gün sayıyorlar. Örneğin TUSAŞ'ı İspanya'ya Hürjet satmaya başladığında veya KAAN jetlerini teslim ettiğinde görün.

Benzer şekilde devletin teşvikiyle TOGG'u üreten firma da 5 sıra yükselerek listede 37. sıraya yükselmiş. Üç yıl önce olmayan bir firma bugün Türkiye'nin en büyük 37. şirketi olmuş ve bu performansını sürdürürse listede çok daha yukarılara çıkar.

Diğer devlet firmalarından bahsetmek zaman kaybı olacağı için şu kadarını söyleyebiliriz ki; hükümetin para politikaları tartışılabilir (-ki eski hükümetler de bu sorunlarla boğuştular) ama üretim ekonomisinde gözle görülür bir başarı var. Yeni kurulan firmalar büyük cirolar yapıyor, küçükler büyüyor, hatta bu sayede özel şirketler de büyüyor ve globalleşiyor. Baykar, Kale Arge, TOGG ve daha birçok özel şirket devletin yerlileşme politikası sayesinde bu noktaya geldiler.

Benzer şekilde dünyanın en büyük havalimanlarından biri İstanbul'da inşa edildi ve oradan iyi gelir elde ediliyor. Söz konusu havalimanının yapımına neden olan Türk Hava Yolları'nın başarı hikayesi ise tüm hikayeleri gölgede bırakır. 10 yıl önce ciroda ilk 10'da bile olmayan THY, 2024'te geçilmesi imkânsız denilen Tüpraş'tan 100 milyar TL daha fazla ciro yaptı. Eğer ciro bazlı bir şirket sıralaması yapılsa Türkiye'nin en büyük şirketi THY oluyor.