KAAN savaş uçağının seri üretimi ne kadar gerçekçi

Türkiye'nin yerli üretim 5. nesil hayalet savaş uçağı KAAN'ın 21 Şubat 2023 tarihli ilk uçuşu Türk savunma sanayii için bir dönüm noktası oldu. Yeni jet, 8000 feet irtifada 13 dakika boyunca 230 knot hızla uçarak ilk ama en önemli testi başarıyla geçti. KAAN'ın testleri 2028 yılında başlaması planlanan seri üretime kadar devam edecek.

Türk mühendislik kapasitesinin ve kabiliyetlerinin hangi seviyeye ulaştığını gösteren jeti yerli olarak gökyüzünde görmek Türk halkını oldukça gururlandırdı. Gerçekten de uçan bir 5. nesil savaş uçağına sahip olmak bir ülke için belki de en zor başarıdır. Bir ülke savaş uçağı üretiyorsa her türlü silahı da üretir demek yanlış olmayacaktır. Dolayısıyla Türk halkı bu başarının tadını çıkarmayı hak ediyor.

Ancak herkes bizler kadar iyimser değil. Bazı analistler özellikle bir uçağın temel bileşeni ve belki de ürünün tamamından daha önemli bir parçası olan motor sorununun altını çiziyor. Gerçekten de uçan bir savaş aracı (ister jet ister füze olsun) motordan başka bir şey değildir. Diğer tüm bileşenler er ya da geç üretilebilirken, bir motorun üretilmesi, finansmanınız olsa ve onlarca yıl çaba harcasanız bile mümkün olmayabilir. Tarih, motor üretimi konusunda başarısızlıklarla doludur.

ABD ile Türkiye arasındaki gerilimin yakın zamanda azalmayabileceği ve jetin Amerika'nın bölgesel dış politikasına zarar verme ve jet satışlarını azaltma ihtimali nedeniyle KAAN'da kullanılan F110 motorlarının temini mümkün olmayabilir. Washington'un isteksizliği bir yana, Yahudi, Rum ve Ermeni lobi grupları bile KAAN'a monte edilecek motorların ihracatını durdurma potansiyeline sahip.

Yine de Türk savunma sanayisinin füze, helikopter ve SİHA gibi diğer silahları yerli olarak üretmede gösterdiği çabalar Türkiye'nin geri adım atmayacağını ve KAAN projesini rafa kaldırmayacağını gösteriyor. ABD, Patriotları satmayınca Ankara sadece Rus yapımı S-400 füzelerini satın almakla kalmadı, aynı zamanda son versiyonu Siper-2 olan ve hedefi 150 km menzilden vurabilen kendi muadillerini de üretmeye başladı. Ayrıca Türkiye'nin küresel bir insansız hava aracı üreticisi haline gelmesi SİHA alımında ambargolara maruz kalmasının ardından başladı. Bir başka örnek de Türkiye'nin ilk yerli tankı Altay projesinin Alman yapımı motorunun temin edilememesinden sonra durmamasıdır. Türkiye daha sonra kendi motorunu üretmeye başladı ve bugünlerde mezkûr motor test ediliyor. Dolayısıyla ambargolar bir silah projesini yavaşlatabilir ama durduramaz. Eğer ABD jet motoru satmazsa, bu durum KAAN için de geçerli olacaktır.

Dahası, süregelen savaşlar, küresel ve bölgesel güçler ve sorumsuzca ve gereksiz yere silahlanan Yunanistan tarafından çevrelenen Türkiye için gelişmiş savaş uçaklarının eksikliği varoluşsal bir tehdit haline gelecektir. Türkiye komşularına, özellikle de nispeten daha küçük olanlara hava üstünlüğü veremez. Hal böyleyken, Türk hükümeti projenin sürdürülmesi için gerekli fonları sağlamakta tereddüt etmeyecektir.