Suriye'yi Suriyelilere bırakırlar mı

İBRAHİM KARATAŞ

Suriye'de artık yeni bir yönetim ve umut veren gelecek var. Diktatör Esed'in devrilmesinden sonra oluşan bahar havasında çiçeklerin açması kadar doğal bir sonuç olamaz. Ancak bahçeye başkaları girip o çiçekleri koparmak isterse durum değişir. Nitekim Esed döneminde kılını kıpırdatmayan Avrupa ülkeleri birden Suriye'nin içişlerine karışıp değerlerini empoze etmeye başladılar. Hani şu konu İsrail olunca kayboluveren değerler. Mesela yaşam hakkı, kadın hakları, azınlık hakları vs.

Yeni Suriye yönetimine öyle bilenmişler ki Esed döneminin ambargolarını hâlâ kaldırmıyorlar. Her konuşmalarında, azınlıklar deyip bölücülük yapan Nusayriler ve YPG'nin haklarını gündeme getiriyorlar. Şam'ın 200 km ötesindeki Gazze'de insanlar Arap ve Müslüman oldukları için öldürüldüklerinde sesleri çıkmazken Suriye'de birden etnik ve mezhepsel grupların tasasına düştüler. Düşsünler iyi de birilerine kör olup diğerlerine gözlerini açmak ikiyüzlülüktür. Dolayısıyla kimseye insanlık dersi vermeye hakları yoktur. Ancak Suriye öyle bir halde ki mert namert demeden herkese muhtaç durumda olduğu için bu ikiyüzlülüğe sırtını dönemiyor. Mecburen Avrupa'nın her söylediğini yapmasa bile bazılarını kabul etmek durumunda kalacak.

Suriye'nin geleceğine müdahil olan sadece Avrupa olsaydı zarar daha az olurdu ama daha Amerika'sı ve İsrail'i var. ABD bilerek yaşattığı DEAŞ'ın varlığını kullanarak YPG'yi korumak için Suriye'den çıkmıyor. Aslında bir şekilde ikna edilir, gönderilir ama artık denkleme İsrail de girdiğine göre çıkmayacaktır. Dolayısıyla ABD yine her zamanki gibi İsrail'e fedailik edip, Türkiye ve Suriye yönetimini karşısına alacaktır.

Hatta yine İsrail'in buyruğuyla Suriye'yi bölmeye çalışacaktır. İsrail, Türkiye'nin Suriye'deki varlığından ciddi rahatsızlık duyuyor ve muhtemel bir savaş için hazırlık yapıyor. Bunun yanında Suriye'yi kantonlara bölerek tampon bölgeler oluşturmaya çalışıyor. Her ne kadar azınlıkları korumayı bahane olarak öne sürse de (ki azınlıklara ne yaptığını tüm dünya görüyor) amacı kendilerine yakın bulduğu Dürzileri ve YPG'yi koruyarak kendisi güven içinde yaşarken Türkiye ve Suriye'yi azınlıklarla yormak.

Şayet mezkûr azınlıklar olmasaydı İsrail yine boş durmayacaktı. Nitekim Suriye'nin güneyinde azınlıklar için değil bizzat kendisi için işgal yaparak hem yeni topraklar edindi hem de Suriye'nin suyunun 40'ına el koydu. Muhtemeldir ki Suriye içindeki işgalleri ve askeri operasyonları devam edecektir. Çünkü İsrail'in başkalarına karşı tek değeri onları değersiz görmesidir. Başkasının kanı da canı da malı da İsrail için yok edilecek şeylerdir.