Devlet, Filistin için bir şey yapmıyor mu yoksa yapamıyor mu

Gerek içeride gerekse de dışarıda Filistin'deki katliama yüreği dayanmayan insanlar başta Türkiye olmak üzere Müslüman devletlerin bir şeyler yapmasını istiyorlar. Çünkü zulüm dayanılmaz bir hal aldı ve bireyler tek başına bir şey yapamadıkları ve de öyle bir güçleri olmadığı için haklı olarak devletlerinden harekete geçmelerini bekliyorlar. Ancak bu sanıldığı kadar kolay değil.

Türkiye bağlamında bakarsak; Bir kere ülkemiz Filistin'i her ne kadar devlet olarak tanısa da her ülke Filistin'i devlet olarak tanımıyor. Bu da uluslararası hukuk bağlamında sorun teşkil ediyor. Fakat Türkiye yine de harekete geçse bu sefer de Filistin'deki iki başlılık engel olacak. Çünkü tanınan Filistin'in resmi temsilciliğini Mahmud Abbas liderliğindeki hükümet yapıyor. Bu hükümet Hamas'ın varlığını tanımıyor. Dolayısıyla Gazze için de olsa bir ülkeyi yardıma davet etmez. Bu durumda müdahale davetsiz olunca bir tür işgale döner.

Hadi diyelim Türkiye yine de vicdanı gereği yaptı ve müdahale etti. Olası bir müdahaleyi destekleyecek ve hükümetin arkasında duracak insan sayısı sandığımızdan çok azdır. Bu ülke halkının bir kısmı mülteciyi sırf Arap olduğu için sokaklarında bile görmekten nefret ediyor. Mazlum da olsa Arap(!) için savaşılmasına hiç razı olmayacaktır. Muhafazakâr kesimde bile Arap fobisi hiç olmadığı kadar yüksek. Muhalefetten bahsetmeye gerek bile yok. Daha üç gün önce muhalefetin lideri öldürülen 35 bin Filistinli için Hamas'ı suçladı. İsrail'in 76 yıldır katliam yaptığını ve 7 Ekim saldırısı öncesi dönemde çok daha fazla Filistinli öldürdüğünü, Gazze'nin abluka altında olduğunu, Hamas'ın olmadığı Batı Yaka gibi yerlerde bile Filistinlilerin katledildiğini çok iyi biliyor ama yine de Hamas'ı suçluyor. Çünkü güçlüden yana olmak ve güçlünün gücünü iç politikada arkasında hissetmek ve de Arap düşmanlığını dışa vurmak istiyor. Muhalefet tabanı ise şayet bir savaş çıksa "Bu benim savaşım değil" nev'inden hashtaglarla tarafını belli edecek ve hükümeti yalnız bırakacaktır.

Diğer yandan ekonomik ambargo konusunda daha fazlası yapılabilir. Evet devletin kurumları İsrail'e malzeme satmıyor. Silahı zaten satmıyorlar. Ancak devlet özel sektörün satışlarına da karışmıyor. Bunun bir sebebi, firmaların zarar görmesine engel olmak. Devlet eğer satış yapan firmalara engel olunursa iflasların ve işten çıkarmaların olacağını düşünüyor. Bu yüzden de özel sektöre karışmamayı yeğliyor. Bu konuda firma sahiplerinin duyarlı olması en iyi çözüm olacaktır. Yine de ticaret konusunda devlet ve özel sektörün iyi bir sınav vermediği söylenebilir. Özel sektör -ki bu sektöre halkın sektörü de denilebilir- kâr odaklı düşünürken, devletin eli ekonomik kriz dolayısıyla bağlanmış durumda.