Sanırım devlet birkaç adım sonrasını gördü. Dışarıda bu kadar güç ve etkinlik genişlemesi yaşanırken içeriden tezgaha gelme ihtimalini oldukça ciddiye aldı. Bunun bir iç siyaset meselesi olmayacağını fark etti. Ve hareket geçti. Eğer gerçekten böyleyse, daha çok şey olacak demektir.
Bu sefer yeni kurgu başlamadan bitirilmeli. Türkiye yeni Gezi örnekleriyle yüzleşmemeli ve zarar görmemeli. Birilerinin siyasi angajmanlarını, dışarıdakilerin örtülü müdahaleleriyle koruma altına alıp pazarlamasına izin verilmemeli.
BU TEHLİKELİ OYUN SİZİ BİTİRİR. BATI'NIN SİLAHIYLA TÜRKİYE'Yİ VURMA DÖNEMİ ÇOKTAN BİTTİ.Siyasi parti, siyasi mücadele, muhalefet kamuflajı altında Türkiye'yi durdurmaya ayarlı daha önceki kalkışmalardan medet umuyorlar.
Kendileri için tehlikeli bir oyun kuruyorlar yine. Çünkü, bu işler için siyasi tarihimizin en imkansız zamanlarında harekete geçiyorlar.
Çünkü yeni Türkiye'de artık; dışarıdan güç alanların bir geleceği olmayacak. Batı'nın sopasıyla Türkiye'yi dövmenin, onların diliyle konuşmanın, onların silahıyla savaşmanın, onların emriyle Türkiye'ye ayar vermelerin sonu geldi ve bir geleceği olmayacak.
Buradan siyaset ve güç devşirilemeyecek. Çünkü Avrupa artık öyle bir güce sahip değil. Çünkü ABD artık öyle bir ülke değil ve kendi bölgeselleşmesiyle meşgul.
KİMSESİZ KALIRLARBence yeni oyunu kurgulayanlar yapayalnız kalacak. Sahipsiz, kimsesiz kalacak. Yanlış bir yoldalar ve bu yanlışta ısrar ederlerse bu, kendi siyasi ömürlerinin de sonu olacak.
Güç; Türkiye'nin "yerlileri"nin eline geçti ve bu 21. Yüzyıl boyunca devam edecek. Tarih böyle akacak. Rüzgara karşı koşanların dizlerinde derman kalmayacağı çok kısa süre içinde ortaya çıkacak.
BUNLAR DAHA ÖN HAZIRLIK. SAHA TEMİZLİĞİ YAPILIYOR.Bu öyle bir çağ ki; Yeni bölgesel güçler sahaya iniyor. Batı'nın kendi içindeki savaşı için kıvılcımlar çakıyor. Bizim coğrafyada çok büyük bir heyecan patlıyor.
Türkiye okyanuslara koşuyor. Görmediğimiz bir dünya şekilleniyor. İmparatorlukların dönüşü, belki de büyük medeniyetlerin rövanşı başlıyor.
Bölgesel süper güçler, patron devletler ortaya çıkmıyor. Türkiye Yükselişi'nin tarihi dönüştürmesine, coğrafyayı şekillendirmesine tanık oluyoruz.

84