Yani Türkiye için henüz bir şey netleşmiş değil ve mücadele devam ediyor.
AYNI ANLAŞMA DÜRZİLERLE DE YAPILDISuriye içinse bunu büyük bir adım olarak görebiliriz. Ülkede yönetimin oturması, ordunun kurumsallaşması, İsrail işgal ve saldırıları, Dürzilerin isyan girişimleri birlikte düşünüldüğünde, yeni Suriye yönetiminin çok önemli bir kazanım sağladığı söylenebilir. Bir gün sonra benzer bir anlaşmanın Dürzilerle de yapılması, Fırat'ın doğusundaki işgalin sona ermesi ve Şam'ın batısındaki tehditlerin zayıflatılması yönünde, bu anlaşma, ileri bir adım olarak not edilebilir.
MÜDAHALEYİ KİM ENGELLEDİTÜRKİYE'Yİ KİM DURDURDU AMAÇ "ABD ÇÖZÜMÜ" MÜ
Türkiye, PKKYPG'nin Suriye'de bir şekilde varlığını devam ettirmesini hep bir tehdit olarak görecektir.
Suriye'de rejim değişti ama Türkiye'nin güvenlik kaygıları olduğu yerde duruyor. Hiçbir şey değişmedi. Şam kurtulurken Fırat'ın doğusuna da müdahale yapılsaydı, hem Suriye'nin iç bütünlüğü daha hızlı sağlanacak hem Türkiye'nin güvenlik kaygıları giderilecekti. Bir el bunu durdurdu. Suriye yönetimi "Türkiye'nin müdahale etmemesini biz istedik" açıklaması yaptı. Türkiye içinde de etkili ve güçlü çevrelerin bu operasyonu engellediği, ertelettiği söylenebilir. Belki başka bir ajanda vardı, belki ABD planı için zaman kazandırıldı, belki müzakere ile çözme planı vardı, belki yeni Suriye yönetimini zora sokmamak için böyle yapıldı, bilmiyoruz.SADECE GÜÇ OYUN BOZAR. BU İŞ BİZDE, YÜZLERCE YILDIR, HEP BÖYLEDİR!Ama bizim coğrafyada sadece "müzakere"ye bel bağlamak ölümdür. İki aşiret arasındaki kavgayı bitirmenin bile on yıl aldığı bir bölgede, bu kadar büyük bir sorunun iyimserlik ve sonsuz müzakerelerle çözülmesi çok zordur. Kim bilir, belki de; "Terörsüz Türkiye"den "Terörsüz Coğrafya"ya geçişin konusudur bu! Ama bizde güç dışında hiçbir şey tarihi değiştirmemiştir. Yine, er ya da geç iş oraya varabilir. Ama kaybolan zamanın bedeli ağır olabilir. Suriye yönetiminin "yeni" ve tam oturmamış olmasının mecbur bıraktığı bir "sabır" dikkat çekici olsa da, Türkiye'nin nihai hedefi YPG teröristlerinin tamamını Suriye'den çıkarmak, çıkmayanları tasfiye etmektir. Örgütün tasfiyesini ve silahsızlandırılmasını sağlamaktır. Bunun dışında hiçbir "çözüm" son nokta olmayacaktır. Böyle bakıldığında söz konusu anlaşma Türkiye için sadece bir başlangıç niteliğinde algılanabilir.
"ABD ANLAŞMALARI" BİZİM İÇİN HER ZAMAN TUZAK OLMUŞTUR!
Anlaşma ABD tarafından organize edildi. Bu yönde açıklamalar yapıldı. Hiçbir ABD anlaşması Türkiye'nin kaygılarını düşünmez Bu elli yıldır böyledir. On yıllardır PKK üzerinden Türkiye'yi vuran ABD.
Yıllardır Fırat'ın doğusuna "ordular donatacak" ölçekte silahı terör örgütüne taşıyan ABD. Suriye'nin parçalanması üzerine bir politika yürüten, PKK-İsrail ortaklığını kuran ABD.
Trump yönetiminde ipleri İsrail'in eline veren ABD. Suriye topraklarındaki İsrail işgaline destek veren ABD.
Hal böyle iken Şam yönetimini de tuzağa düşürme ihtimalleri oldukça yüksek. Hal böyle iken ABD girişimi ile yapılacak her tür anlaşmanın Türkiye'nin endişelerini merkeze alacağını düşünmek fazla iyimserlik olur.
ABD ve Avrupa'nın içinde olduğu hiçbir anlaşma bizim için iyi niyet taşımaz. Hep tuzak olmuştur. Bu, 1991 Irak işgalinden bu yana hep böyledir.

77