PKK'yı vur, Suriye'yi kurtar. Suriye'yi kurtar, İsrail'i vur! "Mezhep silahı" ellerinden alınmalı! ABD arasında büyük kriz patlar mı
Suriye'de mezhep savaşı için yeni adımlar atılırken, "Suriye'yi parçala, bölgeyi parçala" planları yeniden sahaya sürülürken, aslında dünyanın tamamında bütün kartlar sahaya sürülüyor.
ABD-Rusya yakınlaşması Çin-Rusya eksenini bitirir mi Böyle eksen kaymasında Türkiye'nin ve Avrupa'nın durumu ne olur Onlarca yıldır devam ettirdikleri "İslam'la Savaş", Batı'nın kendi içinde bölünmesiyle sona erer mi Sadece sorularla bile her şeyi özetlemek mümkün.
"MEZHEP KARTI" DAHA NE KADAR KULLANILACAK
İsrail-ABD ekseninin yeni başlayan delilikleri, Rusya'yı rehin alıp İslam dünyası ile ilişkilerini bozar mı Avrupa'nın Türkiye'ye yönelik sıcak mesajları ne kadar samimi ve geleceğe dönük ve bizim coğrafyada ne tür sonuçlar üretir
İsrail ve ABD'nin soykırım ve kitle imha içerikli yeni müdahaleleri Atlantik'ten Pasifik kıyılarına uzanan büyük İslam kuşağında ne tür reaksiyonlara neden olacak
Otuz yıldır İslam ve Arap topraklarında devam eden savaşların başka bir coğrafyaya kayması mümkün mü Bölgemizdeki etnik ve mezhep çatışmalarına ayarlı Batılı istila, bu kartı daha ne kadar kullanabilecek
"DELİLİKLERİN DÜNYASI"NA GİRDİK
Büyük güç kaymalarının delirtici bir hızla devam ettiği bu dönemde, büyük sorulara ciddi cevaplar üremek zorundayız. Şu an her ülkenin kafası karışık. Her ülke, bir gün sonrasını tahmin etmeye, pozisyon almaya, kendini korumaya, bazı ülkeler de bu kaotik dönemi akıllıca kullanıp güç devşirmeye çalışıyor.
Devlet aklı ve mirası, siyasi genetiği ve iddialarının ne olması gerektiğini bilen bütün ülkeler bu belirsizlikten zaferle çıkacak. Diğerleri için bu dönem yıkım anlamına gelir. Çünkü dünya artık çılgınlıkların, deliliklerin dünyası haline geldi. En uçuk, en aptalca, bütün insanlık için tehdit olacak her şey normalleşti.
BU DÖNEMDE HİÇBİR ÜLKE "İÇERİDEKİ ENGELLER"E HOŞGÖRÜ GÖSTERMEZ...
Bir sabah, ansızın, hiç ummadığımız ülkelerin "savaş hali"ne tanık olabiliriz. Biz bunun nedenini anlamaya çalışırken dünya bambaşka bir boyuta geçmiş olabilir. Her şey o kadar hızlı değişebilir.
Olağanüstülükler çağında, olağanüstü tedbirli, hazırlıklı, güç kullanma imkanına sahip olma dışında hiçbir yol ve yöntem kalmadı. Böyle bir dönemde, bütün ülkeler, kendilerini zayıflatacak "içerideki engeller"e asla müsamaha göstermeyecektir.
Çünkü bu müsamaha en büyük zaaf ve zayıflık olacaktır. Gelin bu hızlı eksen değişimlerine göz atalım. Tabii bunlar bir hafta sonra çok daha büyük değişimlerin ve tabii ki tehditlerin habercisi olacak.
TÜRKİYE-AVRUPA İLİŞKİLERİ VE BRICS ÜYELİĞİ NE OLACAK
Çin, Türkiye'nin BRICS üyeliğini hızlandırmak istiyor. Rusya-ABD yakınlaşmasından, ABD ile Çin arasındaki "Her türlü savaşa hazırız" restleşmelerden sonra Pekin'in BRICS üzerinden yürüttüğü ekonomikjeopolitik atılımlarını Türkiye ile daha güçlü hale getirmek istiyor. Türkiye ile birlikte Pakistan ve Bangladeş'in de eklenmek istenmesi bir "harita" izlendiğinin işareti.
Aynı anda Avrupa Birliği Türkiye ile yakınlaşmak için ardı ardına adımlar atıyor, sıcak mesajlar veriyor. "Avrupa Savunması" için Türkiye ile ne tür bir ilişki kurabiliriz" arayışlarını sürdürüyor.
Ama Türkiye'ye güvenmiyor. Ondan çekiniyor. Tedirgin ve temkinli hareket ediyor. Aynı tedirginlik Türkiye'de de var. Belki hâlâ "ABD ile işlerdi düzeltiriz, Trump sonrası her şey eski haline döner" umuduyla, Batı, içindeki bölünmeyi, çatlağı büyütmemeye, durdurmaya çalışıyor.
TÜRKİYE-ABD ARASINDA BÜYÜK KRİZ PATLAR MIRUSYA-ÇİN AKSI KIRILIR MI
Hızlı başlayan, Ukrayna üzerinden tam bir ortaklık görüntüsü veren Trump-Putin yakınlaşması uzun soluklu olmayabilir. Rusya-Çin aksını kırmaya yetmeyebilir.
Ancak bu beraberlik yine de Avrupa'yı korkuttu, Çin'i tedirgin etti, Türkiye için olağanüstü etkinlik alanları açtı. Hem Çin hem ABD, Türkiye ile ekonomik, siyasi, güvenlik alanlarında uzun soluklu yakınlaşmaya dönük kapıları açar mı
Ya da ABD-Türkiye arasında çok büyük bir kriz patlar mı Belki de şu an en büyük belirsizlik burada.
Suriye'de yaşanan son olaylar, ABD ve İsrail'in, İran'ın çıkarlarına da uyacak şekilde, Suriye iç savaşını yeniden başlatmaya çalıştığını, PKKYPG'nin elini güçlendirdiğini, İsrail'in güvenlik ve yayılma haritasına göre pozisyon aldığını, PKK'nın silah bırakmasının İsrail tarafından engellenmek istendiğini, "Suriye'yi işgal ve parçalama" gibi bir ajandanın hâlâ var olduğunu gösterdi.
ABD VE RUSYA; SURİYE İÇİN DE "MASA" KURMUŞ OLABİLİR MİABD'NİN İNTİHARI NASIL OLUR
İşte tam bu sırada şunu düşünmek lazım: Trump-Putin arasında Ukrayna'da başlayan ortaklık, "ikinci cephe" olarak Suriye'de de devam eder mi ABD ve Rusya, Suriye için de bir "Masa" kurmuş olabilir mi
Bu durum, Rusya ile İsrail arasında yeni bir güç birliği oluşturur mu Eğer bunlar olursa, coğrafyamız çok büyük "yeni savaşlar"ın adresi yapılacak demektir.
Şu anki ayrışmalar ve yeni ittifaklar devam ederse, Çin ve Avrupa ile Türkiye arasında devasa bir ekonomik alan açılır. Dünyanın ekonomik ana hattı, Çin'den başlayıp, Rusya'nın güneyinden, Orta Asya'dan, Türkiye üzerinden Avrupa'yı da içine alacak şekilde, bir ucu Afrika'ya uzanan yeni bir "yeni ekonomik kuşak" oluşturabilir. Bir Güney Kuşağı inşa edilebilir.
Kaynaklar ve koridorlar hesaplandığında, ABD'nin ekonomik ve siyasi varlığını daha dar bir alana hapsedip bu çalışma siyasi ve güvenlik kuşağına dönüştürülebilir. Batı içindeki bölünmeyi de göz önüne alırsak, Trump'ın şu an yaptıkları ABD'nin intiharına dönüşebilir.
"SOVYETLERİ DE İSLAM'I DA YENDİK" DEDİLER. YENEMEDİLER BATI'NIN ZAFER DÖNEMİ BİTTİ
Olağanüstü belirsizlik dönemi başladı. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana devam eden bütün güç blokları parçalandı. Buna bağlı olarak bütün ittifak, düşmanlık, ortaklık, tehdit kavramları yer değiştirdi. Neler olur bilemiyoruz ama Batı'nın kendi içinde bölünmesi, iki dünya savaşı dönemlerini hatırlatıyor.