Dünya; ABD-Çin ticaret savaşlarının ne tür jeopolitik sonuçlara yol açacağına odaklanmışken, patlama Hindistan ile Pakistan arasında oldu. Çok tuhaf biçimde, her şey çok hızlı gelişti ve iki nükleer güç savaşın eşiğine getirildi.

Hindistan-İsrail ortaklığı, ABD Başkan Yardımcısı'nın Hindistan ziyareti "savaş havası"nı birkaç gün içinde "olgunlaştırdı".

29 Hindu'nun bir terör saldırısında ölmesi Hindistan'ı bir anda İsrail tarzı tehditlerle öne çıkardı. Yeni Delhi direkt Pakistan'ı suçladı ve savaş sözleri söylemeye başladı.

Normalde bu tür saldırılar yüzünden savaş çıkarmazdı. Ama bu sefer bir "kurgu" net bir şekilde hissediliyordu. ABD Başkan Yardımcısı James David (JD) Vance, saldırıdan bir gün sonra Hindistan'daydı.

Pakistan'ın uluslararası soruşturma çağrısı karşılık bulmadı. Ancak güvenlik kaynakları saldırıdan İsrail-Hindistan istihbaratını sorumlu tuttu.

Ordular alarma geçirildi, vatandaşlara "dön" çağırısı yapıldı, hava sahaları kapatıldı, ateşkes anlaşması feshedildi, Pakistan'ın suyu kesildi, iki ülke askeri alanda gövde gösterisine başladı, sınırlarda küçük çatışmalar başladı, hava ve füze sistemleri harekete geçirildi. İki ülke de şu an savaştan önceki "son saat" durumunda.

İsrail, Suriye'de Türkiye ile kapışmaya girerken, Türkiye ile Pakistan ve Endonezya arasında askeri yakınlaşma ortaklıklar üst seviyelere çıkarken, Türkiye Pakistan'la ortak savunma yatırımları ilan ederken, bir anda Hindistan ve Pakistan'ın bu kadar hızlı savaşın eşiğine gelmesi elbette sadece iki ülke ile sınırlı değil. Bir senaryo devreye alınmış artık bu bir gerçek.

TÜRKİYE'YE DE BİR

ŞEY SÖYLÜYORLAR!

ABD Hindistan'la ortak. Çin Pakistan'la ortak. Ortadoğu'dan Güney Asya'ya uzanan kuşakta bir şeyler planlandığı açık. Orta Asya da bunun içinde.

Sanki Türkiye'nin yakın olduğu bütün ülkeleri içine alan bir şeyler planlanıyor. Sanki Çin-ABD güç çatışmasına göre bir şeyler planlanıyor.

İsrail bu işin tam merkezinde. ABD ve İsrail, Hindistan silahı ile hem Çin'e hem Türkiye'ye bir şeyler söylüyor. Şu an ABD ve İsrail Hindistan'a, Türkiye Pakistan'a askeri yardımlar gönderiyor.

SADECE PAKİSTAN VE BANGLADEŞ

GÜCÜ BİLE HİNDİSTAN'I PARÇALAR

Türkiye askeri anlamda bütün desteğiyle tartışmasız Pakistan'ın yanında olacak. Bangladeş de bu savaşa girecek.

Zira Hindistan yanlısı diktatör Şeyh Hasina'nın devrilmesi sonrası, Bangladeş ve Pakistan "kardeş güçler" olarak aradaki dayanışmayı hızla güçlendiriyor. Nitekim Bangladeş ordusu da Hindistan sınırına yığınak yapmaya başladı.

Sadece Pakistan ve Bangladeş'in aynı anda savaşa girmesi bile, Hindistan'ın ikinci kez parçalanması ile sona erebilir. Üstelik Çin'in kuzeyden baskısı şimdiden hissedilmeye başlandı. Bu, Hindistan'ı çok acı biçimde köşeye sıkıştırabilir.

ABD ve İsrail her ne kadar Hindistan'ı harekete geçirerek Çin'i zorlamayı düşünüyor olsa da rüzgâr tam tersi yönden esecektir. Bu işin hesabı çok acele yapılmış bu açık. Çin'in baskıları ve böyle bir savaş, Hindistan'ın bölgesel etkilerini dramatik biçimde daraltacak, yıkıma uğratacaktır.

HİNDİSTAN HİÇBİR SAVAŞ KAZANAMAZ

YEM OLMAKTAN ÖTEYE GEÇEMEYECEK.

Hindistan'ın savaşla bir şeyi düzeltme, ele geçirme şansı yok. Tarihinde savaşla bir şey kazanmış ülke değil. Her ne kadar abartılsa da bölgesel savaş kabiliyeti çok düşük. İsrail ve ABD için bir "yem" olmaktan öteye geçemeyecektir.

ABD ve İsrail'in desteği Hindistan'ı kurtarmaz. Ayakta tutmaya yetmez. Çin'e karşı Hindistan'ı öne çıkarma girişimleri iflasla sonuçlanır.

Hindistan'ın ekonomisi ne kadar büyürse büyüsün, insan kaynağı ne kadar çok olursa olsun, küresel iktidar alanındaki oyunculuğu son derece amatör.

Emperyal kültürü neredeyse hiç yoktur. Bu son ikisi, küresel ve bölgesel güç mücadelesinin en kritik özelliklerdir.

BU İŞİN FATURASI

İSRAİL'E KESİLECEK.

Endonezya'dan Anadolu'ya, Akdeniz'den Atlas Okyanusu'na uzanan büyük coğrafyayı Güney Asya'dan kırma girişimleri başarısız olur.

Sanırım İsrail şu an bunu denemeye çalışıyor. Ama bence intihar ediyor. Bunun misillemesi İsrail'e vuracaktır. Faturası İsrail'e kesilecektir.