Beş yüz yıllık Batı düzeni bitti. ABD-Çin savaşı son sahne olur. Türkiye'nin kanatları geniş: Bir ucu Asya, bir ucu Afrika. O "Süper Kuşak" kurulacak. Tam bu sırada: CHP "iç isyan&q

Bugün yaşanan büyük kırılma, adına "Coğrafi Keşifler" dedikleri "Sömürgecilik Tarihi"nin başlangıcından bu yana en büyük deprem. Neredeyse beş yüz yıllık bir değişim gerçekleşiyor.

Bu haliyle Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'ndan daha büyük bir güç dönüşümü yaşanıyor. Zira bu iki savaş sonrasında da Batı'nın düzeni kurulmuştu. Ama bu sefer başka bir düzen kurulacak.


OSMANLI GÜÇ HARİTASINDAN SONRA BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ.

Türkiye olarak biz, Birinci Dünya Savaşı'nın ve büyük çöküşün korkularını yeni yeni üzerimizden atarken, "Türkiye Yükselişi" dediğimiz yeni tarih, belki de Osmanlı güç haritasından daha geniş bir alanda güç alanı şekillendirecek.

Türkiye içindeki tartışmaların, bu büyük yürüyüşe isyanların sebebi bu. Türkiye'yi içeriden vurma denemelerinin sebebi bu. "Türkiye'yi Durdurma" planlarının içeride ve dışarıda bu kadar sahiplenilmesinin sebebi bu. Ama bu "durdurma" planlarının da boşa düştüğünü bugün açıkça görüyoruz. Küresel güç kırılması ve dağılışı ne kadar yaygın ve sarsıntılı olursa Türkiye'nin önünde oluşturacağı boşluk o kadar büyük olacak.


ATLANTİKÇİ SOL VE "MUHAFAZAKAR ATLANTİKÇİLER" BUNU OKUYAMADI.

Eski dünya düzeninin içerideki uzantılarının, aparatlarının bu kadar galeyana gelmelerinin sebebi bu. Ama artık onlar için tarih bitti. Sadece siyasi partiler, siyasi kimlikler için değil, terör örgütleri için de tarihin sonu geldi. Bu anlamda CHP'nin, "Atlantikçi Sol" kadrolarının, "Muhafazakar Atlantikçi"lerin, PKK'nın, Baassçı yapıların ve çevrelerin de sonu geldi.

Türkiye, bu yeni dünyanın merkezlerinden biri olacak ve buna yönelik gücü sürekli takviye ediyor. Güvenlik, askeri, siyasi, bürokratik ve sivil alanlarda son on yıldır olağanüstü bir değişimi sağlamaya çalışıyor. Orta Asya'dan Afrika'ya, Karadeniz'den Hint Okyanusu'na kadar devasa bir alanda bir "Bölgesel Süper Güç" şekillendiriyor.

Bütün bunları yaparken, yaklaşan büyük fırtınada, içeride ayağına dolanabilecek ne varsa hepsini tasfiye edecektir. Türkiye etmese bile tarih onları tasfiye edecektir.


BATI KÜRESELLEŞMESİ BİTTİ. "DEVLET"İN AHLAKİ DÖNÜŞÜ. "SÜPER KUŞAK"LAR GELİYOR.

Trump, Batılı dünya düzenine son çiviyi çattı. ABD'yi kuruluş kodlarına döndürdü, küreselleşmeden bölgeselleşmeye çevirdi. Karesel hakimiyetin artık mümkün olmayacağını biliyor.

Çin'in bu kadar güçlendiği, eski sömürge Hindistan'ın bu kadar güçlendiği, Rusya'nın açıktan Avrupa'yı tehdit ettiği, Avrupa'nın kendi içinde büyük bir parçalanmaya sürüklendiği, Türkiye'nin tarihi hafıza ve coğrafyasına dönük büyük iddialarla sahne aldığı bir dönemde, Batı'nın küresel hakimiyetinin imkansız olduğunu pekala biliyor.

Her ülke kendi kodlarına dönecek. Tarihi iddiaları ve birikimi olan bütün milletler eski iddialarına dönecek. Sömürgecilik sonrası yerli kodlarına dönüş yapabilenler, bu gerçeklik üzerine bölgesel ortaklıklarla "süper kuşaklar" oluşturabilecek.

Dünya, küreselci yamyamların "devlet"i ve "millet"i yok sayan, kitleleri tüketime, sömürü aygıtlarına dönüştüren açgözlülüğüne karşı devletlerin korumacı ahlaki dönüşüne tanık olacak.


TARİH YAPICI MİLLETLER YENİDEN SAHNE ALIYOR. AB BİR ANDA DAĞILABİLİR

İşte bu dönüşüm çok büyük depremlere, çatışmalara, hesaplaşmalara, bunlara bağlı güç kaymalarına, tarihin akışında sapmalara, coğrafya haritalarının hatta bazı ülke haritalarının yeniden belirlenmesine yol açacak.

Bu büyük depremde savunma kalkanları zayıf olan, merkez iktidar alanları zayıf olan ülkelerin çöküşü ani ve hazin olacak. Aslında tarih yapıcı uluslar yeniden harmanlanacak. Bazıları güçten düşerken bazıları yeniden sahne alacak.

Bu dönemde Avrupa Birliği'nin ayakta kalması zor. ABD'nin hırçın bir şekilde vurduğu, sersemlettiği, kendi başına bıraktığı AB kendi içinde çok ciddi bir iç parçalanma yaşayacak ve bu bir anda olacak. Avrupa'nın merkez ülkeleri kendi ulusal kodlarına dönecek, kendi gelecek hikayelerini birlikten ayrıştıracak.


ABD-ÇİN JEOPOLİTİK ÇATIŞMASI SICAK SAVAŞLARA DÖNER Mİ

ABD-Çin ticaret savaşı aslında bir ekonomik savaş değil, jeopolitik hesaplaşmadır. Küresel güç alanlarını paylaşma mücadelesidir. İki ülke de birbirini yoklarken, sınırlarını zorlarken, nerede duracaklarına dair belirsizlikler devam ederken, Pasifik'te ya da Güney Asya'da büyük bir sıcak savaşın kapılarını açabilir.

ABD şuan Çin'i köşeye sıkıştırıp henüz hazır olmadığı bir savaşa zorluyor olabilir. Bunun ilk kurbanı Tayvan, Filipinler olabilir. ABD'nin geleneksel müttefikleri Japonya ve Güney Kore şimdilik geri alınan gümrük vergileri ile büyük bir şok yaşadı.

Eğer bu vergiler geri alınmasaydı, bu ülkelerin ABD ile ittifak yapısı bile bozulabilir, Doğu Asya yeni bir güç matematiği ile karşı karşıya kalabilirdi. Ve bu Çin'in çok işine gelirdi. Muhtemelen ABD içinden Trump'a ciddi uyarılar gitti ve "yıkım" durduruldu.


ABD YALNIZLAŞMASININ SONUÇLARI NE OLABİLİR

Çin'e uygulanan yüzde 125 verginin, Çin'in ABD'ye misillemesinin ekonomik sonuçları kadar jeopolitik sonuçlarını, güçler matematiğine yansımalarını izlemek akıllıca olacaktır. ABD'nin; Avrupa'yı yem etme pahasına, Rusya'yı Çin'le orta eksenden koparma denemesi ne kadar başarılı olacak bilmiyoruz.

Rusya öyle bir havuca kanacak ülke değil. Batı ile tarihi bir hesaplaşması var ve şu anki güç dağılmasının en karlı ülkelerinden biri. Ama hesabını daha esaslı, geleceğe dönük yapacaktır. Avrupa'yı dışlayan Trump'ın ABD'yi nasıl yalnızlaştırdığını pekala görecek bir ülkedir.


CHP İÇ İSYAN BAŞLATTI, TÜRKİYE'Yİ VURUYOR. PKK VE FETÖ YERİNE İKAME OLDU.