İsrail, kendi elleriyle bütün Yahudileri insan ırkının ortak düşmanı haline getirdi. Kimseye suç bulamazlar, artık hiçbir acındırma işe yaramaz. Zihinlerindeki, bilinçaltlarındaki kötülük o kadar büyük ki, bu kötülükle insanlık ailesinin içinde barınamazlar.
Tanık olduğumuz soykırım; Gazze değil. Filistin değil. Araplara duydukları nefret değil. Harita meselesi değil. Siyasi, ekonomik, askeri hedef değil. Soykırımdan çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız.
Biz Gazze'de çocukların, bebeklerin sistematik olarak infaz edilmelerini izliyoruz, vicdanlarımız kanıyor, öfkemizi büyütüyoruz ama asıl tanık olduğumuz şey soykırım da değil.
ARZ-I MEV'UD'A ULAŞALIM DERKEN CEHENNEMİN DİBİNE GİDECEKSİNİZ!
Bir ırkın, bir milletin, bir toplumun yeryüzü ve bütün insanlık için ne büyük kötülükler barındırdığı, ne korkunç şeyler planladığı açığa çıktı. Ürpermemiz gereken, durdurmamız gereken, kontrol altına almamız gereken asıl tehlike bu!
Onlar Arz-ı Mev'ud için sadece Gazze'de soykırım yapmakla yetinmeyecekler. Nükleer silahlarla coğrafyayı yaşanmaz hale de getirecekler. Zihinlerinde insan ırkını toptan imha etmeye dönük şeyler de planlıyorlar.
Ama bu gidişle, Arz-ı Mev'ud'a ulaşalım derken cehennemin dibine gidecekler. Dünyayı imha etmeye çalışırken kendilerini imha edecekler. Ülkelerin haritalarını parçalarken ellerindeki haritayı kaybedecekler.
DEVLETLER SİZİ ALDATMASIN. MİLLETLER SİZİ MAHVEDECEK.
Sadece küçücük Gazze'de yaptıkları ile, 20. yüzyıl boyunca inşa ettikleri bütün ezberleri kaybettiler. Artık antisemitizm gibi, Yahudi soykırımı gibi kavramları kimse umursamıyor. Artık yalanlarına kimse kulak asmıyor.
Artık onların söylem ve kavramlarını kimse ciddiye almıyor. Bundan sonra hiçbir şekilde, insanlık ailesinde söz sahibi olamayacaklar. Gözyaşlarını silecek kimseyi bulamayacaklar.
Bunlar size abartı gelebilir. Devletlere, hükümetlere bakarak işin bu boyutta olmadığını düşünebilirsiniz. Devletler, rejimler, iktidar alanları değişkendir. Ama milletlerin hafızası, ülkelerin hafızası, şehirlerin hafızası binlerce yıl diri kalır, değişken değildir.
Bu yüzden devletlere değil, milletlere bakın. Onların belleklerinde topladıklarına bakın. Bu bellekleri değiştirecek bütün araçların Yahudilerin elinden uçup gitmesine bakın.
ATTIĞINIZ HER FÜZE, ÖLÜM OLARAK SİZE GERİ DÖNECEK!
Öyle eski usul medya ile, ulus-üstü kurumlar ile, satın alınan liderler ile, rehin tutulan yönetimler ile insanlık hafızasını, belleğini değiştirmenin artık mümkün olmadığını bilin.
Bu yüzden, attıkları her kurşun, her füze, her ölüm dönüp onları bulacak. Yaptıkları her kötülük misliyle onlara dönecek. Bugün öfke ile, acı ile cevap veren insanlığın yarın güçle, cezalandırıcı iradeyle cevap vereceğini not edin.
"NETANYAHU'NUN ÖLDÜRÜLMESİ" BİLE SİZİ KURTARMAYA YETMEYECEK.
Bundan sonra İsrail'in kötülük yapmaktan başka seçeneği olmayacak. Daha çok kötülük yapacak daha çok batacak. Daha tehlikeli işler yapacak daha büyük öfke ile yüzleşecek. Buradan dönüşü olmayacak.
Netanyah'nun öldürülmesi bile onları bu çukurdan çıkarmayacak. Çünkü kolektif kötülüğün, kolektif soykırımın nasıl bir şey olduğunu, devletle sınırlı olmayın bütün bir millet tarafından desteklendiğini onlarda gördük.
Gazze'de öldürmeye devam ediyorlar. Yemen'e, Suriye'ye, Lübnan'a saldırmaya devam ediyorlar. İran'a yeniden saldırmaya, Mısır'ın Sina Yarımadası'na saldırı hazırlıklarına devam ediyorlar.
BUGÜN ELLİ TEKNE YARIN YÜZ GEMİ OLACAK. BUGÜNKÜ YÜZLER YARIN YÜZ BİNLER OLACAK.
Öyle gözleri dönmüş ki, Türkiye'ye bile saldırabileceklerini düşünüyorlar. Türkiye'ye saldırınca Akdeniz'in taşacağını, kavrulacağını, coğrafyanın nasıl bir silaha döneceğini düşünemiyorlar bile.
Elliyi aşkın tekne ile Akdeniz'in ortasında seyreden, insanlık vicdanı için Gazze'ye gitmeye çalışan insanlara saldırıya hazırlanıyorlar. Tamamen sivil, tamamen insani bir girişimi sadece askeri seçenekle yok etmeye çalışıyorlar.
İnsani hiçbir özelliği kalmamış bu toplumun ölümden başka bir kavrama sahip olmadığını bir kez daha kanıtlamaya çalışıyorlar.
Gazze Filosu'nu durdururlarsa daha büyüğü gelecek. Şimdi elli tekne yarın yüz, iki yüz, üç yüz gemiye dönecek. Yüzler binlere, on binlere, yüz binlere ulaşacak. Denizden gelenlere karadan yüz binler eklenecek. Bu dalga, İsrail'i boğacak bir güce ulaşacak.
İSRAİL BİR HAFTADA TOZA DÖNEBİLİR AKDENİZ'DE BİR TOKAT ATMANIN ZAMANI GELDİ.
İnsan tarihinde ne büyük kötülükler yok edildi. Ne büyük kötüler toprağa gömüldü. Ne güçlü imparatorluklar dümdüz olup toza karıştı.
İsrail küçük bir devlet. Zayıf bir devlet. Yahudiler bir avuç topluluk. Güçlü bir savaşta bir hafta direnecek güçleri yok. Avuç içi kadar bir coğrafya, üç günde toza dönebilir. İnsanlığı bunu yapmaya zorluyorlar.
İsrail güçten anlar. Yahudiler güçten anlar. Güce tapındıkları için bu barbarlıkları sergiliyorlar. Çünkü karşılarında güç görmüyorlar. Bütün ezberleri, "kimsenin onlara karşı bir şey yapmayacağı"na duydukları inançla besleniyor.
Öyleyse güç göstermenin zamanı geldi. Yumrukları sıkmanın zamanı geldi. Akdeniz'de bir tokat atmanın, kara sınırlarını aşındırmanın zamanı geldi. Kendilerini evlerinde güvende hissetmemeleri gereken zaman geldi.
"Aman işler daha kötüye gider" inancı bir korkudur. Onları besleyen kötülük işte bu korkudur.