- Siyasi terörizm: Tehdit içeride. Muhalefet devletle savaşıyor. - 'Üçüncü Büyük Yükseliş' mi, 'Küçültülmüş Anadolu' mu - Onları ABD elçisi yönetiyor!

Siyasi hareket ya da siyasi lider olarak ortaya çıkıp, belli pozisyonlar elde edip, şaibeli bir şekilde belli kurumların başına yerleşenler ve hiçbir şey üretemeyenler "siyasi terörizm"e yöneliyor.Eksiklikleri, yetersizlikleri, beceriksizlikleri, zihinsel açıkları, önyargıları, kinleri, nefretleri, geçmişten gelen intikam arzuları üzerinden terör estiriyor. Bu alanda çeteler kuruyor, siyaseti bir silah olarak kullanıyor.ÇÖPLERİ KARIŞTIRIYOR, ESKİ DOSYALARI AÇIYOR, DEVLETE SALDIRIYORLAR.Ülkenin, milletin, devletin, kurumların genlerine saldırıyor. Tahrik ediyor, provoke ediyor, çatışma alanları üretiyor. Sistemi işlemez, toplumu ayakta duramaz hale getirip kaos için zemin hazırlamaya çalışıyor.Bir şey inşa etme, Türkiye için daha iyi bir şey üretme, dünya ve Türkiye'deki değişimin getirdiği ihtiyaçlar için yeni şeyler söyleme, iktidara çok daha güçlü alternatifler üretme yerine, çöpleri karıştırıyor, eski defterleri karıştırıyor.Türkiye'nin siyasi tarihindeki bütün çatışma alanlarını toplayıp yeniden servis ediyor. Bütün karanlık dosyaları yeniden canlandırıyor.YALAN, KURGU, ZİHİNSEL TERÖRAslında bunların kendi tarihleri olduğunu bile bile, kendi günahlarını siyasi propagandaya dönüştürüyor.Öyle bir çarpık zihin, öyle bir büyük çelişki, öyle bir ikiyüzlülük ki bu; toplumsal hafıza ile dalga geçiyor. Milleti, ülkeyi, hepimizi aptal yerine koyuyor.Ajanslar, etki ajanları, yalan ve kurgu mekanizmaları, sosyal ve siyasi çeteler üzerinden, dışarıdan aldıkları profesyonel destekle, zihinsel terör estiriyor.DIŞARIDAKİ ÖFKEYİ İÇERİYE TAŞIYOR, FETÖ-PKK TEZLERİNİ SİYASETE SOKUYOR.Bu siyasi hareketler ve liderler;Dışarıdan öfkeyi içeriye taşıyor. Türkiye'nin tarihe dönüşünün, coğrafyaya dönüşünün, güce ve etkinliğe dönüşünün, Afrika'dan Asya'ya çok geniş alanda yol açtığı sarsıntılardan rahatsız olan ülkelerin öfke ve tedirginliğini iç siyasi dile dönüştürüyor. ABD'nin, Avrupa'nın Türkiye'nin yükselen güç olmasından duyduğu rahatsızlığı siyaset olarak pazarlıyor.Bu siyasi hareketler ve liderler;FETÖ ve PKK tezlerini siyasete sokuyor. Terör örgütlerine siyasi kamuflaj sağlıyor. Türkiye ile savaşan yapılara kalkan oluyor, onların koruyup kolluyor, normalleştiriyor.Dikkatle bakanlar şunu net biçimde görecektir: Bu siyasi yapıların FETÖ ve PKK tezlerinden başka söyledikleri hiçbir şey yok. Aslında zihin olarak bu iki yapıya teslim olmuşlardır.TÜRKİYE'DE MUHALEFET DEVLETLE SAVAŞA GİRDİ.Türkiye'de siyasi muhalefet devletle savaşa tutuşmuştur. Ulusal ve uluslararası etkili karargahları devreye sokup milleti kandırarak, savaşı gizlemeyi de başarmıştır.Bu savaşta Türkiye'den rahatsızlık duyan bütün ülkeleri, Türkiye ile savaşan bütün terör örgütlerini yardıma çağırmış, onlarla ortak cepheler kurmuştur. Savaş içeriden ve dışarıdan ortak yürütülmektedir.Türkiye; Libya'dan Karabağ'a, Suriye'den Karadeniz'e, Akdeniz'den Ege'ye, büyük güçlerle, küçük devletlerle 21. yüzyılın en karmaşık güç mücadelesini yürütüyor.HİÇ BİR DEVLET, AYNI ANDA, BU KADAR ÇOK CEPHEDE SAVAŞMADI TEHDİT İÇERİDE!İşte bu mücadelelerin her biri için içeride de cepheler kuruldu. Elli yıldır terörle mücadele eden, sınırlarını ve iç güvenliğini korumaya çalışan Türkiye, ilk kez bütün bunların siyasi terörizm olarak içeriden servis edilmesiyle karşı karşıya.Yakın tarihte hiçbir devlet bu kadar çok cephe ile aynı anda mücadele etmek zorunda bırakılmadı. Bunun örneği yoktur. Ülkemize içeriden kurulan tuzak dışarıdaki saldırılardan çok daha büyüktür. Tehdit içeridedir. NE KADAR "İÇ TEHDİT"SEN O KADAR DESTEK ALIRSIN.ABD'nin, Avrupa'nın; Almanya'nın, Fransa'nın, İngiltere'nin içeride çalıştıkları siyasi partiler, liderler, belediye başkanları, STK'lar, terör örgütleri, sermaye çevreleri, medya mensupları var.Bütün bu istihbarat teşkilatları hem ortak hem de ayrı ayrı Türkiye içinde aynı amaç için çalışıyor. Tek hedef; Türkiye'yi içeriden durdurmaktır.İşte bazı siyasi partiler, bazı siyasi liderler, bulundukları pozisyonu bu çatışmaya, bu içeriden müdahaleye borçludur. Böyle bir şey olmasa hepsi boşa çıkacaktır.SİYASİ MUHALEFET MİLLİ EKSENDEN ÇIKARILMIŞTIRTürkiye'de muhalefet milli eksenden çıkmıştır. Hiçbir söylemi, hiçbir girişimi, milli kimlik taşımamaktadır. Hiç biri Türkiye daha büyüsün, daha güçlensin, refahı daha artsın, sorunları daha hızlı çözülsün diye hareket etmezken, başkalarının sopasıyla ülkeyi dövmekte, başkalarının silahıyla ülkenin geleceğine kurşun yağdırmaktadır.ABD elçiliğinden, İngiliz elçiliğinden, Avrupa elçiliklerinden çıkmayan, talimatlar alan, taktikler kapan bu insanlar, oralardan aldıkları güçle ülkenin sinir uçlarına saldırmaktadır. Bütün bu kirli hesapları, günahları, karanlık ilişki ve hedefleri yalan ve kurgu ile, zihinsel terörle örtbas etmektedir.'ÜÇÜNCÜ BÜYÜK YÜKSELİŞ' Mİ, 'KÜÇÜLTÜLMÜŞ ANADOLU' MUTürkiye'de demokratik mücadele yoktur, seçim mücadelesi yoktur. Güç mücadelesi vardır. Büyük güçler haritasında kim nerede yer alacak, Türkiye'nin kaderi ne olacak, onun mücadelesi vardır.Türkiye'ye kim hakim olacak, Türkiye'yi kim kontrol edecek mücadelesi vardır. Türkiye "cephe" mi olacak, "büyük güç" mü olacak mücadelesi vardır.Türkiye, SelçukluOsmanlı'dan sonra "Üçüncü Büyük Yükseliş"i mi yapacak yoksa yeniden Batı esaretinde "Küçültülmüş Anadolu"ya mı hapsedilecek mücadelesi vardır.Her siyasi parti, her siyasi çevre, her medya mensubu, her sermaye çevresi, her sivil