İktidar kaybetmeye muhalefet kazanmamaya oynuyorsa...

Şu dönemde ülkeyi çözmek çok zor. Seçmeni de tercihlerinden dolayı...Eskiden bu ekonomik şartlarda iktidar ittifakının oy oranı bırakın yüzde 30'u, yüzde 3'ü bile bulamazdı. Şimdi ne oldu da bunca yıkıma rağmen Cumhur İttifakı yüzde 30-35 bandında oy oranını barındırıyor Sorun sadece iktidar seçmeninde mi O vakit şunu soralım: 2018 genel seçimleri ile 2019 yerelde partilere verilen oy oranlarına göre Cumhur İttifakı yüzde 2,80 geriledi. İyi ama Cumhur İttifakı Anadolu'daki kalesi denilen 13 Büyükşehirde yüzde 9,6 puan oy kaybına uğradı. Ya da tersten söyleyelim:Muhalefet iktidarın kalesi denilen bu yerlerde yüzde 9,6 oranında oy kazandı. O vakit ülke genelinde neden bu başarı gelmediŞimdi de muhalefetin kalesi denilen yerlere bakalım: İzmir, Muğla; Aydın; Çanakkale; Tekirdağ; Kırklareli vs vs gibi yerel yönetimi uzun yıllar muhalefette olan illerde bu sefer Cumhur İttifakı oy oranını artırmış. İktidar büyükşehirlerdeki kalelerinde oy kaybederken muhalefet ise kendi kalelerinde oy kaybetmiş. Adeta iktidar kaybetmek isterken muhalefetin de kazanmamak için oynadığını düşündüren bir tablo. Dünya Neo-liberalizmle beraber tarihi bir gelir dağılımı bozukluğu yaşıyor. Bir tarafımız bahar-bahçe; diğer yanımız ise yaprak döküyor. Gelir dağılımının bu kadar bozuk olduğu dönemler tam da sol partilerin dönemidir. İnsanların normalde oluk oluk sol partilere gitmesi gerekiyor. Çünkü gelir dağılımının düzeltilmesi, eşitlik ve özgürlüğün gelmesi sol partilerin ana argümanıdır. Ama o da ne Şili hariç bir sol kazanım gözlenmiyor. Bu işte bir terslik olmalı...Acaba yeni fikri üretimi, yeni sol tanımı mı gerekiyorTürkiye'de de sol hâlâ yeterli ilgiyi görmüyor. Bunda iktidarın meydanlarda ve medya gücü üzerinden din ve milliyetçiği (ve mezhepçiliği) sonun kadar kullanması elbette etkin. Lakin tek neden bu mu Eski sol ve kamuculuk neyi ifade ediyor İktidara gelince kamulaştırma ve olabildiğince kamuya istihdam almak mı Soralım şimdi: 2019 yerel seçiminde kazanılan büyükşehirler kaç yeni personel aldı Yeni personel alımı ve alınan personele ülke ortalamasının üzerinde maaş verdiğinizde sorun çözülmüş mü oluyor Yapılması gereken zorunlu yatırımlara para kalmayınca yurtdışı borçlanmak mı çözüm Ya işe giremeyenlerin hakkı Ya özel sektörde çok daha düşük maaşla çalışmak zorunda kalanların hakkı İmtiyazlı kesimler açısından ne değişiyor kiBir ülkede ücretler toptan artmadıktan sonra neye yarar ki... Ya da sendikaların ücret artışı ile bir kesim kazanabilir ama işe girememişler ne olacak 80'lerde 'Arz İktisadı' ile yeniden oluşan Neo-Liberalizm aslında bir ihtiyaçtan oluştu. "Girişimciyi destekle ki daha çok yatırım ve üretim yaparak istihdamı artırsın" denildi. Bu sayede ücretler bir bütün olarak artacaktı. Hatta hatırlayın 2008-09 kürsel krizden çıkış için FED iki parametreyi takip edeceğini söyledi. 1- Talep artışı ile enflasyon artışını 2- Aynı zamanda ortalama ücret artışını...Bir ülkede işsizlik düşmeden ücret artışı sadece imtiyazlı bir kesim yaratır. Mesele hem istihdamı artırmak hem de ücretleri artırmaktır. Yeni sol tam da bu kavramlar üzerinde çalışmak zorundadır. Kamu-yerel yönetimlerle istihdam artışı boş ve eski solun en kolay aldatmacasıdır. 3 kişilik işe 30 kişi alınca aslında bu yükü yine özel sektörde çalışanlar üstleniyor demektir. Ya da bu yükü bütün millete yüklemek demektir. Bu anlayış yine eskiden olduğu gibi kaldırım taşlarını yenilemeyi yeni yerel yönetim sanmaktan başka bir şey değildir. YENİ FİKİRLER VE ÖNERİLERGelin biraz çalışalım.2005 yılında 'Merkezi Yönetim Bütçesine' bakalım:Vergi gelirleri 120 milyar lira; faiz hariç harcamalar ise 114 milyar lira. 2021 yılı: Vergi gelirleri 1 trilyon 165 milyar lira; faiz hariç harcamalar ise 1 trilyon 420 milyar lira. Vergi gelirleri (2005-2021) 870 artarken faiz hariç kamu harcamaları 1145 oranında artmış. Muazzam artış. Aynı dönemde enflasyon artışı 378. Şöyle izah edeyim: Enflasyon artışı kadar olsaydı ödeyeceğimiz vergiler 1 trilyon 65 milyar lira yerine 575 milyar lira olacaktı. Kamu ise harcamalarını disiplinde tutsaydı 1 trilyon 420 milyar lira yerine 545 milyar lira harcamış olacaktı.Ya ekonomik büyüme Kamu bundan pay almayacak mı İyi de millet neden büyümeden pay alamıyorSadece vergi kısmından basit bir matematik: 2005 yılında ilk 15 vergi dilimi geliri 7.000 TL. 2021 yılında bu rakam 32.000 TL oldu: Artış 357 (Enflasyon 378)Durun henüz bitmedi: Verginiz bir üst dilime girdiğinde, yani yüzde 20 sınırı nerde... 2005 yılında 18.000 TL'den 2021 yılında 70.000 TL'ye