Demokratlar nasıl bu hale geldiler - 9

Demokrasi İçin AhrarDemokratların Desteklenmesi Gerek

Adilane olmayan bir sistemle 2002 seçimlerinde 34 oy oranıyla Mecliste 66 nispetinde 363 milletvekili kazanan AKP, tek başına Hükümeti kurarak işe başladı. DYP'nin 9.50 oy oranıyla baraja takılması sonucu 3 milyon seçmen ile kazanacağı 85 milletvekili, barajı aşan AKP ve CHP'ye gitti.

AKP'nin çekirdek kadrosu, Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını, Avrupa'daki Hıristiyan demokratlara benzer muhafazakâr (Müslüman) demokrat olduklarını deklare ederek iktidarlarının ilk yıllarında AB Projesine sarıldılar, kurdukları hükümette bazı bakanlıklara ve bürokrasinin bazı üst makamlarına demokrat olarak bilinen bazı kişileri tayin ettiler.

Onlar, bu uygulama ile oylarını aldıkları ve iktidara gelebilecek düzeyde olan demokrat kitleye şirin gözükerek gelecekte onların oylarına sahip olmak istiyorlardı. Diğer taraftan kendilerine engel çıkarabilecek olan yargı ve asker vesayetini kırmak yolunda AB'nin gücünden faydalanmak için onun istediği bazı demokratik reformları yaparak devreye soktular.

AKP iktidarı, 2002'den 2010' a kadarki sürede demokrat söylemlerle ve AB rüzgârıyla Kemalist yargı ve askerî vesayeti kırdı, ancak ipleri iyice ele geçirdikten sonra kendi vesayetini kurdu. Demokrasiyi, adaleti ve hürriyetleri askıya alarak gerçek yüzünü gösterdi. Bürokrasinin üst makamlarına atadığı demokrat kimlikli şahsiyetleri vazifelerinden alarak yerlerine kendi adamlarını tayin etti. AKP, gerçekdemokrat olmaması sebebiyle Yeni Asya'nın başından beri ona destek vermemekle ne kadar haklı olduğunu icraatıyla gösterdi.

Diğer taraftan 2012'ye kadar Demokrat Parti'nin yönetimine demokrat misyona uygun olmayan bazı şahsiyetlerin seçilmesi ve bu kişilerin yanlış kararları almaları ve o zamanki parti idaresinin, ordu yönetiminin 27 Nisan e- muhtırası ile müdahil olduğu 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan konjonktürel süreçleri iyi yönetememesi sebebiyle, demokrat kitlenin kafası karıştı ve DP'den uzaklaşarak diğer partilere yöneldi. Şimdiki yönetiminin, ona ulaşarak demokrat misyonunu kendilerinin temsil ettikleri yolunda onu ikna edememeleri neticesinde DP'ye uzak duruyor.

Haddizatında o dönemde askerin, AKP'li Hükümete verdiği e- muhtıra, Küresel derin odakların, Türkiye siyasetinde alternatif olmaması için DP'yi devre dışı bırakarak demokrat kitleyi, BOP eş başkanlığını üstlenmeyi kabul eden R. Tayyip Erdoğan'ın AKP'sine kanalize etme senaryosunun bir parçası idi.

1980 ihtilalcileri ve onların gölgesinde ANAP ile siyaset yapan Turgut Özal, Süleyman Demirel'i siyasetin dışında bırakmak ve demokrat kitlenin toparlanmasını vargüçleriyle engellemek için devlet gücünü kullanarak yıllarca çok çalıştılar. Buna rağmen Süleyman Demirel ve demokrat ekibi, Türkiye'yi şehir şehir, kasaba kasaba dolaşarak değişik adreslere dağılan demokrat kitleyi ikna ederek DYP'de toplanmasını ve 1991 seçimlerinde partiyi birinci parti haline getirerek iktidara gelmesini Allah'ın izniyle başardı.