Siyasal İslâmcıların parti denemeleri ve Bediüzzaman

Bediüzzaman Said Nursî, 1948'den sonraki dönemde yazdığı dört parti mektubunda siyasî akımları dört grupta mütalaa etmiş, onları parti bazında, birincisi İttihad-ı İslâm partisi, ikincisi Halk Partisi, üçüncüsü Millet Partisi ve dördüncüsü Demokrat Parti olarak kategorize etmiştir.1

Mektubun yazıldığı dönemde siyasî sahada İttihad-ı İslâm Partisi isminde bir parti mevcut değildi. Ancak potansiyel olarak fikir bazında var olup, din adına böyle bir parti kurulma ihtimali dikkate alınarak siyasî değerlendirilmeye tabi tutulmuştur.

Bediüzzaman, başta halk çoğunluğu olmak üzere akademi, askerî, emniyet, yargı, sivil toplum kuruluşları gibi toplumun bütün katmanlarının % 60'ı, 70'inin tam dindar, mütedeyyin; iman ve İslâm hakikatlerini bilen ve hayatına uygulayan bir yapıda olmaları durumunda, din adına böyle bir parti kurulup seçimleri kazanarak ülke yönetimine geçebileceğini ifade etmiştir. Dini siyasete alet etmeden, belki siyaseti dine alet etmeye çalışabileceğini belirtmiştir. 2

Bediüzzaman, yukarıda sözü edilen şartlar tamamlanmadan din adına parti kurulup, bu partinin seçimleri kazanarak ülke yönetimine geçmesi halinde, ahir zamanda terbiye-i İslâmiyenin bozulması ve şimdiki siyasetin cinayetlerine karşı dini siyasete alet etmek zorunda kalacağını, bu yüzden böyle bir partinin iktidara gelmemesi gerektiğini beyan etmiştir.3 Ona göre ahir zaman siyasetinin çoğunun yalancılık ve bilmeden yabancıların aleti olma ihtimali ile yapıldığını ifade etmiştir. 4

Bediüzzaman, hak ve hürriyetlere, din ve vicdan hürriyetine muarız demokrat olmayan müstebit siyasî akımlara ve partilerine karşılık, vatan ve milletin menfaati için en iyi siyasî tercihinin demokrasiyi ülkede tesis etmeyi hedefleyen dinî değerlere saygılı Ahrar, Demokrat misyona destek vermek olduğunu beyan etmiştir.5

Nitekim son şahitlerden dinlediğimiz hatıralara göre kendisinin de, 1957 seçim sürecinde Isparta'da hizmetkârı Zübeyir Gündüzalp'in eşliğinde bizzat sandığa giderek alenî olarak oyunu Demok-rat Parti'ye vermiştir.

Üstadın siyasî içtihat ve uygulamasını akıllarına sığdıramayan şimdikilerin örnek aldığı o dönemin siyasal akım temsilcilerinden Necip Fazıl, Eşref Edip ve Cevat Rıfat Atilhan gibi meşhur zevat, Ahrar/Demokrat misyonun temsilcisi Demokrat Parti'ye alternatif olarak kurulan Millet Partisi, İslâm Demokrat Partisi ve Hürriyet Partisi ile meydanlara çıktılar. Onlar, Demokrat Parti'yi hedef alarak onunla mücadele etmeye başladılar ve dindar camiadan kendilerine destek vermesini istediler.