Kemalist rejim ve Bediüzzaman'ın İman hizmeti

Mutlak/sınırsız bir istibdat, lâdinî bir yapı üzerine kurulan ve hâlâ devletin işleyişine hâkim olan Kemalist rejim, bütün dinlere, özellikle İslâm ve Müslümanlara, bilhassa Üstad Bediüzzaman, Nur talebeleri ve onların iman hizmetine şiddetle muarız bir anlayışa sahiptir.

Cumhuriyetin ilânı sürecinde devletin dizginlerini eline alan rejim, İslâm'ı yok etmek mümkün olmayınca onu zabtu rapt altına almak, Müslümanları kontrol altında tutmak için Diyanet Teşkilâtını kurmuş, din âlimlerini kendine zorla biat ettirmiş ve biat etmeyip, sivil dinî hizmet yapmak isteyen âlimleri ya imha etmiş, ya da şiddetli baskı altında tutarak etkisizleştirmiştir, Mehmet Akif Ersoy gibi diğer bazılarını ülkeden ayrılmak zorunda bırakmıştır. Bediüzzaman gibi ülkede kalmakta ısrar edenlere hayatı zindan haline getirmiştir.

Bediüzzaman, yaptığı müspet, örnek sivil hizmetler ile takdir ve tebrik edilmesi gerekirken, rejim tarafından mürteci, yobaz, ülke için zararlı bir şahsiyet olarak görülmüş ve gösterilmiştir. Rejim, kendine muhalif gördüğü diğer kesimlere yaptığı gibi Bediüzzaman ve Nur Talebeleri üzerine devlet güvenlik güçlerini sevk ederek ve mahkemeleri iğfal ederek 28 yıl boyunca onları hapis, sürgün ve işkencelerle bunaltmış, özellikle Bediüzzaman'ı defalarca zehirleyerek yok etmeye çalışmıştır.

Buna rağmen O, Cenab-ı Hakk'a iltica ederek bu yapılanlara sabır ve metanet göstermiş, talebelerine ve halka, yapılan bütün zulümlere karşı sağduyu, sükûnet ve tahammül tavsiye etmiş, onlardan asayişi bozmamalarını talep etmiştir. 1 O, mütecavizlere hakkını helâl etmiş, 2 telif ettiği Risale-i Nur Külliyatı ve yetiştirdiği pırlanta gibi milyonlarca Nur Talebesi ile insanların imanlarının kurtulmasına ve ülkenin sulh ve sükûnuna çalışmış, Türkiye halkını tek parti döneminin dar geçidinden kimsenin burnu kanamadan geçirerek 1950'ye kadar ulaşmalarına yardım etmiştir.

Haddi zatında rejim, dinî müesseseleri, tarikatları, din eğitimini yasaklayarak, din hürriyetini yok etmekle halkı isyan etmeye tahrik etmiştir. Onların meydanlara çıkıp protesto gösterileri yapmalarını beklemiş, bunu yapmaları durumunda Dersim'de, Şeyh Said isyanında olduğu gibi, devletin top ve tanklarıyla üzerlerine giderek toplu katliamlar yapmayı tasarlamıştır. Ancak Bediüzzaman müsbet hareketle, halka şiddetten uzak durmalarını tavsiye etmiş ve bu oyunu bozmuştur.