Demokratlar nasıl bu hale geldiler -7

Süleyman Demirel ve demokrat ekibi,1991 seçimi öncesinde Yeni Asya'nın desteğiyle yurdu baştanbaşa dolaşıp, 1980 ihtilâli sürecinde ihtilal ürünü ANAP'a ve başka partilere kayan demokrat kitlenin önemli bir kısmını ikna ederek DYP'de toplanmasını sağladı.

Ne yazık ki o safhada Risale-i Nurdan beslenen kesiminin bir kısmı demokrat olmayan ANAP'a, diğer bir kısmı dini siyasete alet eden Necmettin Erbakan'ın Refah Partisi ittifakına destek verdiler.

DYP, 20 Ekim1991 Genel Seçimlerinde yüksek bir başarı sağlayarak 27 oy oranı ile Mecliste 178 sandalye elde etti ve birinci parti konumuna yükseldi. Seçimde 89 milletvekili kazanan Sosyal Demokrat Halkçı Parti ile S. Demirel Başbakanlığında DYP SHP Koalisyon Hükümeti kuruldu. (tr.wikipedia.org)

Bu Koalisyon, bir taraftan bozulan ekonomi dengelerini düzeltirken, diğer taraftan demokratik açılımlar yaparak devlet sisteminin demokratikleşmesi için gayret sarf etti. Ezcümle SHP'li Fikri Sağlar'ın başında bulunduğu Kültür Bakanlığı, Türkiye'nin yakın tarihinde iz bırakan şahsiyetler ve eserlerini tanıtma faaliyeti kapsamında, Risale-i Nur Külliyatını satın aldırıp devlet kütüphanelerine koydurdu, şehirlerin dikkat çeken yerlerindeki büyük Billboardlarda Üstadın resmi yanında "Bediüzzaman Said Nursî, sizi kütüphanede bekliyor" şeklinde ilânlar verdi.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatı üzerine Süleyman Demirel, 16 Mayıs 1993'te Cumhurbaşkanı seçildi. Koalisyon Hükümeti, DYP Genel Başkanlığına yeni seçilen Tansu Çiller'in Başbakanlığında kurulan 50. Hükümetle devam etmiştir.

Hükümet, demokratikleşme yönünde atılımlar yapmaya devam ederken, birden ülke çapında şiddet ve anarşik olaylar, faili meçhul cinayetler zuhur etmeye başladı.

Türkiye'de ne zaman demokratikleşme adımları atılmaya başlanırsa, Kemalist derin odaklar harekete geçer, ihtilafları körüklenir, şiddet ve terör eylemleri devreye sokulur.

Sonra hükümet, Milli Güvenlik Kurulu marifetiyle demokrasinin canına okuyan şiddetli güvenlik tedbirleri almaya mecbur edilir. Daha sonra demokratikleşme adımlarını atan siyasîler, fitne fesat oyunlarıyla zayıflatılır. Ardından demokrat olmayan, devlet idare sisteminin Kemalizm ile işlemesine ses çıkarmayan öngörüsüz, çapsız siyasîlerin önü açılarak iktidara taşınır. Bu siyasîlerin iktidarı da, izlediği yanlış politikalarla Türkiye'yi onlarca yıl geri götürür.