Vaktiyle, memleketin birinde, bir seyyar satıcı, bir bankanın karşısında oturmuş kestane satmaktadır.
Bir alacaklısı seyyar satıcının yanına gelir ve verdiği borcu geri ister. Seyyar satıcı, "Paranı vermeyi çok isterdim ama mukavelem var ödeyemem" der.
Öfkelenen alacaklı "Ne mukavelesi be adam" diye sorunca, seyyar satıcı lafın devamını şöyle getirir: "Şu karşıdaki bankayla aramızda mukavele var. Ben kimseye para vermeyeceğim, banka da kimseye kestane satmayacak..."
Malumunuz, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem erçioğlu, 14 Ağustos'ta CHP'den istifa etmiş, aynı gün AKP'nin 24'üncü kuruluş yıldönümü programında AKP'ye katılmıştı.
CHP lideri Özgür Özel, erçioğlu'nun "ya içeri atıl ya gel partime katıl" diye tehdit edildiğini, erçioğlu'nun da hapis korkusu ile AKP'ye katıldığını iddia etmişti. erçioğlu ise Özel'i yalanlamış ve CHP ile yaşadığı sorunları "transfer" gerekçesi olarak sunmuştu.
Özgür Özel Pazartesi günkü Aydın Mitinginde, bu iddiasının arkasında durdu ve şunları söyledi:
"Bunlar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Özlem erçioğlu hakkında yapmış olduğu suç duyuruları, hazırlanan 13 iddianame ve ekleri. Üç dev klasör. Bundan haberdar olup titremeye başlayınca sordum 'Veremeyeceğin hesap var mı' dedi ki 'Normalde yok, ama bunlara güven olmaz.' Dedim ki 'Biz CHP'yiz, biz ne dosyadan, ne iftiradan yılarız. Her başkan gibi senin de kaya gibi arkanda dururuz'..."
erçioğlu'nun söylediği iddia edilen "Normalde veremeyeceğim hesap yok, ama bunlara güven olmaz" sözleri manidar. Manası yazının sonunda.
Hikâyemize dönelim. Kıssadaki ödünç para oy, kestane makam ve banka ise iktidar hükmündeler.
Özlem erçioğlu'na "Biz sana AKP'ye katıl diye mi oy verdik" diye tepki gösteren CHP'liler, bugün erçioğlu'ndan borçlarını geri istiyorlar. erçioğlu da "Bankayla mukavelem var veremem" diyor.
Şimdi biraz kestane üzerine konuşalım.
** Kestane karası: Kestane Kerratı da denilen Kestane Karası, Karadeniz'in meşhur bir fırtınasıdır. Kestanelerin hasat mevsimine denk gelen bu fırtına, kestanelerin ağaçtan dökülmesine sebep olurmuş.
Fazlasıyla örneği görüldüğü üzere, tek adam rejimi kazanamadığı belediyeler üzerinde kestane karası estiriyor. Belediyelere kayyım atanması, belediye başkanları hakkında dava açılması ve onların tutuklanmaları.