Ne zamana kadar

Dün Habertürk'te konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın"Suriye'nin kuzeyine şimdiye dek3 tane büyük askeri harekat düzenlendiğini" hatırlatarak "Bunları yaparken kimseden izin almadık. Aynı baskıyı o zaman da gördük ancak bu harekatları yaptık. Cumhurbaşkanımız 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diye çok güzel ifade ediyor. Bunu isteyen istediği şekilde yorumlasın. Bize bir tehdit söz konusu olduğunda değerlendirme yapılır ve gereği yapılır. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü ihlal edecek hiçbir angajmanın içerisinde olmadık. Biz Suriye tarafında en az 6-7 milyonu bulundukları yerde tutuyoruz. Biz elbette mültecilerin Suriye'ye dönmelerini istiyoruz. Suriye tarafında şartların olgunlaşmasını istiyoruz. Girmeyeceğimizin garantisi yok, her an olabilir"dedi. Kalın sözlerini şöyle sürdürdü:"Suriye ile şu anda siyasi düzeyde bir temas yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi istihbarat birimlerimizin dönem dönem temasları oluyor. Ulusal çıkarlarımız açısından istihbarat birimlerimiz görüşür. Ama bunun ötesinde bir siyasi görüşme yok"diye ekledi. Olayların yaşandığı tarihlerdeki haberleri, Erdoğan'ın Putinve Trump'la telefon görüşmelerini hatırlatarak; 1-24 Ağustos 2016'da Fırat Kalkanı harekatında Rusya'dan izin alındı. 2-20 Ocak 2018'de Zeytin Dalı harekatındaRusya ve ABD'den izin alındı. 3-9 Ekim 2019'da Barış Pınarı harekatında ABD ve Rusya'dan izin alındı. Öncesinde de Obama'nın bir telefonuyla sınırlar açıldı ve Kuzey Irak'dan gelen Peşmergelerin PYD YPG'ye yardımcı olmak için Kobani Aynelarab'a geçişine izin verildi. Ekim 2019'da Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderdiği iğrenç mektubu hatırlatmanın ise bir anlamı yok. 4- Madem ki izin alınmıyor yaklaşık iki aydır konuşulan bu harekatneden yapılmıyor 5-İbrahim Kalın'ın söyleşisinde en ilginç cümle "Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü ihlal edecek hiçbir angajmanın içerisinde olmadık" cümlesidir. Hatırlatalım şu anda Suriye'nin yaklaşık 9'u Türkiye kurumları tarafından yönetilmektedir. Suriye devletine karşı savaşan ve aralarında Nusra'nın da bulunduğu örgütlere bağlı on binlerce militanın tüm ihtiyaçları Ankara tarafından karşılanmaktadır. Suriye ordusu Suriye toprağının bir parçası olan İdlib'i teröristlerden temizlemek için operasyon yapmaya kalkıştığında karşısında Türk ordusunu buluyor. 6-Bununla yetinmeyen Ankara Suriye toprağının 23'ünü işgal eden ABD ve batı destekli PYDYPG'nin yarattığı duruma karşı çıkmıyor. Bu sorun "Teröristleri 30 kilometre güneye iteriz" demekle çözülmez. 7-Sayın Kalın "Biz elbette mültecilerin Suriye'ye dönmelerini istiyoruz. Suriye tarafında şartların olgunlaşmasını istiyoruz" diyor. "Olgunlaşmadan" neyi kastettiğini bilmediğimiz Kalın'a, Fırat'ın doğusunda ve