Altı buçuk ayını dolduran Ukrayna savaşı sessiz ve derinden devam ediyor. Kış aylarının yaklaşmasıyla Rusya ile AB ülkeleri arasındaki kavga farklı boyutlara taşınarak ilginç gelişmelerin yaşanacağı bir döneme giriyor. Savaşın en keskin taraftarı olan İngiliz Başbakan Boris Johnson elektrik tüketiminde tasarrufa gidilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyerek ilginç bir öneride bulundu ve "Eskimiş 'kettle'larınızı yenilerseniz yılda 10 Sterlin daha az elektrik faturası ödersiniz" dedi. Müthiş zeka! Benzer öneriler Avrupalı yetkililerden de geldi geliyor. Rusların gazı toptan kesmesiyle birçok AB ülkesi perişan olacak. Peki Türkiye'de durum ne Rusya, İran, Azerbeycan gazı ucuza geliyor ama iktidar gaz ve elektrik faturalarını şişirdikçe şişiriyor. Ukrayna savaşına taraf olmamakla birlikte Türkiye'nin işi çok zor. Vatandaşlar bu kış çok ciddi ve ağır sıkıntılarla karşı karşıya kalacak. Mali dengelerin toptan tepetaklak olduğu ülkede aralıktan sonra hesapların tümü yaklaşan seçimlere göre yapılacak ama iktidarın işi hiç kolay değil. Peki umurunda mı Sanmıyorum. İktidar sanki başka bir ülkede ve başka insanları yönetiyor. 1725 depremini 'din iman' söylemiyle kendi lehine çevirmeyi başaran iktidar Sedat Peker ya da başkalarının anlattıklarını elbette umursamayacaktır. Tersi olsaydı görevden alınan dört bakandan biri olan ve "makara Bakara" söylemiyle ünlenen birini büyükelçi yapmazdı. İktidar bunu yapınca iktidarın yandaşları "Biz alasını yaparız" diyerek bırakın bizleri dünyayı şaşırtacak başarılara imza atıyorlar! Şeytanın aklına gelemeyecek hinliklerle. Ama ne demiş atalarımız: "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar." Peki şans bu insanlara nereye kadar gülecek İktidar değişirse seçime kadar yok değişmezse sonsuza kadar. Ne demiş atalarımız: "Devletin ve elbette gariban vatandaşların malı deniz hortumlamayanlar çok saf"! Adamlar resmen bu kafada. Herkes kendi çevresinden birçok talan hikayesi bildiği için vatandaşlar Sedat Peker'in anlattıklarını magazin tadında okuyor. Gelelim bu olayların dış boyutuna. Hep söylüyorum: İçeride yaşadığımız tüm sorunların nedeni dış politika maceralarıdır. Zarrab hikayesi çok basit bir örnek. İktidarın karanlık dış ilişkileri müthiş. Örneğin Peker. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BAE Başkanı Muhammed Bin Zayid'le barışma çabası. Bin Zayid 24 Kasım 2021'de Ankara'ya geldi, Erdoğan 14 Şubat'ta Abu Dabi'ye gitti ve BAE'de olduğu söylenen Sedat Peker, YouTube'da konuşmalarına son verdi. Erdoğan'la Bin Zayid arasında nasıl bir pazarlık yapıldı bilinmez ama Bin Zayid'in Erdoğan'ın bölge politikalarına karşı olduğu biliniyor. Mısır ve Suudi Arabistan