Yeryüzü Eşiği
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Bu hafta tanıtmaya çalışacağımız eser, "Yeryüzü Eşiği" ismini taşıyor. Ahmet Edip Başaran'ın yine seçkin bir şekilde kaleme aldığı "denemesi", Muhit Kitaptan çıktı.
Ahmet Edip Başaran bu eserinde, Sezai Karakoç başta olmak üzere okuduğu diğer şiir ve şairlerine dair yorumlarla, dünyevi hayata ve ahirete dair "söz ile arasında bağ kurabilen" herkese yol haritası çiziyor ve yazılarına söz ile başlıyor.
Eskiler derler ki, "İnsanı insan eden sözüdür, kalıbı değil. Kalıba aldananların söz ile bağı kopmuş demektir".
Ahmet Edip Başaran da atalar sözünü şu ifadelerle destekliyor:
"Sözde kopuş, insanın kendi özünden kopuşunu da beraberinde getirir. Söz düşerse bilin ki, insan da düşmüştür" demektir.
Bugün medyanın her türlüsünde nice söz söyleyenler vardır lakin hepsi de saman alevi yanıp söner ve söndükleri külleriyle yeryüzünü de insanların özünü de kirletirler.
Öyle bir şarampole yuvarlandık ki, söz düştüğü için bu girdapta boğulmaktayız. Temiz kalmak, temiz düşünmek, temiz söylemek, temiz beslenmek için adeta savaş vermekteyiz.
Yine kitapta denildiği gibi "İnsan sözdür, insan sözüyle bilir ve bilinir. Toplumsal işleyişin huzur ve refahı, hak ve hukukun korunması bağlamında çeşitli sözleşmeler vardır.
Bu sorumlulukla yeryüzüne gönderilen insan da doğumuyla birlikte bir varoluş sözleşmesi imzalar.
İlahi ahidleşmenin bir parçası olan bu sözleşme, insan olarak ve insan kalarak durmamız gereken yeri ve tavrı tahkim eden bir nitelik arz eder".
*
Yeryüzü eşiği bir yolculuğun başlama ve başka seferlere çıkma halidir. Bir eşiği geçtiğimizde bir başka eşiğin önümüze serilişi, insanın bu dünyadaki yazgısıyla ilgilidir.
Hemen hepimizin gündelik konuşmalarımızda kolayca sarf edebildiğimiz ve önünü arkasını düşünmeden dile getirdiğimiz; "İşte geldik, işte gidiyoruz" ifadesi, yeryüzü eşiğinde imtihan halinde olduğumuzun farkına varamayışımız yahut ciddiye almayışımızdandır. Bu dünyada biten yolculuk, sonsuzluğa gidişin başlangıcıdır.

20