Yerli ve Milli Bilgemiz Nevzat Yalçıntaş
Hocaların hocası tabirinin uygun düştüğü ve hak ettiği isimlerden birisi de merhum Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş hocamız idi. Rabbim rahmetiyle kuşatsın.
Nevzat Yalçıntaş hocamızın adını ilk duyduğum günden bu yana vefatına kadar takip etmiş ve milletimiz adına zor zamanların güçlü karakteri olarak hep güven duymuşumdur.
Birinci Milli Cephe Hükümeti devrinde TRT'ye genel müdür olduğunda, "İslam" kelimesinin dahi zikredilmediği, solun tümüyle hâkim olduğu TRT'de, hakkında çıkarılan ve büyük şaşkınlıkla karşılanan ilk haber; "Namaz kılıyor olmasıydı". "Genel müdür namaz mı kılarmış" idi.
Nevzat hocamız tüm dünyada, ülkemizin siyaset üstü gönüllü itibar elçisiydi ve daima inandığı şekilde hareket ederek, milli birliğimizi güçlendirmek adına mücadele etmekteydi.
Aile hayatı başta olmak üzere ömrünü, millet-devlet birliği adına armağan etmiş bir mücadele insanıydı.
3 Kasım 2002 seçiminde Ak Parti İstanbul Milletvekili olarak TBMM'ye girdiği günlerin birinde ziyaret ettiğimde, hemşerilik bağımızı da vurgulayarak;
- "İstanbul'daki iki Ankaralı, gel bakalım memleket ve millet sevdamız adına yapacaklarımızı planlayalım" demişti.
Bir gönül insanıydı. Eğer konuşulan ve tartışılan meseleler vatan-millet-devlet-din merkezli ise tavizsiz şekilde hakkı, hakikati savunur muhataplarını ikna ederdi.
İnsan ilişkilerinde çok muhterem ve çok merhametli hareket ederdi. Hocamızla tanışıp da gönlüne girmediği insan kalmamıştır.
Yakın çalışma arkadaşlarından birisi de TOBB eski başkanlarından; ANAP, FP ile Ak Parti 22. Dönem milletvekili ve 58-59 hükümetlerinde de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapan Ali Coşkun ağabeydir.
Her ikisi de yine ülkenin zor zamanlarında daima milletimize umut olmuşlar, güven vermişler ve önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Yani devirlerinin Alperenleridir.
Şimdi burada sözü yakın dostu Ali Coşkun ağabeye bırakmak gerekir: