Zıtların kucaklaşması fıtrata ters değil mi

Vebal akan çeşmeden tek damla su içilmez. Abdurrahim Karakoç.

Henüz dışarıdan ve içeriden nasıl bir tezgâhla sahneye sürüldüğü ve kimlerin organizesinde yapıldığı belli olmayan bir operasyonla karşı karşıyayız.

CHP'nin temel alındığı bu operasyona; Ak Parti, MHP ve daha kimler dâhil edilecek bilinmiyor ama denklemi planlanmış bir oyun sanki. Adını da koymuşlar: "Siyasette Kucaklaşma".

Ak Parti, MHP ve Erbakan Hocanın Refah Partisindeki sermayesinin üzerine konan iki parti ile yine Ak Parti'de, Tayyip Bey'in trenden indirdiği şahıslar, oyunun parçaları gibi.

Bu hakikati görmemek, bilmemek ve anlamamak için öncelikle bu topraklarda yaşamamak ve Türkiye diye bir devletten-milletten haberdar olmamak gerekir.

Oyunun bir ayağında, CHP'yi İslam'a karşı duyarlı halkımız nezdinde makul bir parti haline getirme uğraşısı var.

Oysa CHP ayakta kalabilmek için; İslam karşıtlığının gereği milletimizin dini-milli değer yargılarıyla mücadele etmekle vazifelidir. İşte emareleri görülmeye başladı.

Aksi takdirde CHP kendisini inkâr etmiş olur, varlıklarının bir anlamı kalmaz. CHP'de İslam'a karşı durmak, vazgeçilmesi akla getirilmeyen ve düşünülmeyen bir inanç halindedir. Dolayısıyla zıtların kucaklaşması fıtrata terstir.

Ne R. Tayyip Erdoğan ne Devlet Bahçeli, büyük ekseriyetteki milletvekilleri ve teşkilatlarıyla bu oyunun bir parçası olmaz, bu senaryoya kimseyi figüran etmezler.

Yerel seçimlerin üzerinden kaç gün geçti 52 gün! Bu 52 günde CHP'li belediyelerde en çok hangi icraat görüldü. İçkiye yol verip, mescid kapatmaya başladılar.

Sülale boyu belediyelere çökerek, sosyal medya üzerinden yüzlerce gariban işçinin ekmeğiyle oynamaktalar.

Sanki kendileri bu topraklara başka yerlerden gelmemiş gibi Müslüman milletimizin "muhacir" diye gördüğü mültecilere karşı nefret kusmaktalar.

Yeri gelmişken CHP zihniyetini