Tasarruf dört insani erdeme bağlıdır

Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in kamuoyuna açıkladığı tasarruf tedbirleri, "Haydi İnşaallah" dedirtti.

Biz de "Haydi bakalım inşallah" diyerek intibalarımızı dile getirelim.

Tasarruf, zatımın öncelikleri arasında olduğu için fazlaca üzerinde duruyorum ama "insan olma erdemini" taşıyan her ferdimizin tasarruftan yana olduğu bir hakikattir.

İsrafın itici güçlerinden birisi, helal-haram demeden, milletin-devletin malı demeden; hırs-tamah-açgözlülük gibi gayri insani duyguları kaşıyan şeytanın, sürekli kişiyi:

- "Bunlar senin hakkın, sen yapmazsan, senden sonrakiler yapacak, boşuna mı bu noktadasın, burada olduğuna göre demek ki hak ediyorsun, testini doldur" diye pışpışlayıp, yoldan çıkardığı devirler vardı. Nicelerini gördük.

Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan'a ve hükümete olan güven sayesinde; tasarruf ve israf tedbirlerinin dikkatli ve samimi şekilde sıkı tutulacağına ve takipte bir boşluk bırakılmayacağına inancımız tamdır. İnşaallah yanılmayız. Geçelim.

Tasarruf insani dört erdeme bağlıdır demiştik. Nedir dört temel esas

Birincisi; Ehliyet sahibi olmak!

İkincisi; Emanet ehli olmak!

Üçüncüsü; Helali bilmek!

Dördüncüsü; Haramı bilmek!

Bu hasletler sadece tasarrufta değil; iş, eğitim, aile ve sosyal hayatın bütününde daima öncü durumda olması gereken şartlardır lakin öyle bir devirdeyiz ki, "Sen nerenin türküsünü çığırıyorsun veya nerede yaşıyorsun" diyorlar.

Devletten tasarruf bekleyenler, önce kendi hayatlarında tasarrufa dikkat etmelidirler. "Ahlakın olmadığı yerde devletin masrafı çok olur" diye geçenlerde dile getirmiştim. Bu kadar ahlaksızlığa karşı devletin aldığı her önlem, büyük israflara sebep olmaktadır.

"Devlet tasarruf etsin" demek kolay. Meseleye bir de bu açıdan bakalım. Devletin neredeyse bütün kurumları, polis teşkilatı gibi sürekli vatandaşı aldatan kesimlerle uğraşmak!

Şimdi sokağa çıkıp kime sorsak,