Tasarruf Tedbirlerine Dair

Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek, tasarruf genelgesi çerçevesinde tedbirleri duyurdular.

Okumuşsunuz veya izlemişsinizdir, söyleneni tekrar etmeden bazı hususlarda dertleşelim.

"Tasarruf" muhteşem bir kelimedir ve bizim insanlığımızın, medeniyetimizin, hatta Müslüman olmamız hasebiyle öncelikli olarak dinimizin ikaz ve emirlerindendir.

Biz bir de "aile merkezli bir milletizdir". -Gerçi şimdi artık kaybolmaya başladı ama- gözümüz, kulağımız; devletimizde ve devlet adamlarımızdadır. Çünkü bizde devlet "aile", aile de "devlet" demektir.

Mesela bir ailenin dağılma sebeplerine bakıldığında; aile bütünlüğünü koruma adına, insan israfıyla birlikte maddi-manevi müsrifliğe, savurganlığa karşı önlem alınmamasıdır.

Devlet'te de böyledir. Devlet israf ederse, toplum da israf eder. Devlet tasarruf ederse, toplum da tasarruf eder. Başka memleketleri bilmem ama toplum olarak ekseriyetimiz, "Devletçi bir millettir".

Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek göreve geldiğinden bu yana ikinci kez tasarruf genelgesi yayınlıyor. Şimdiki genelgeyi Cevdet Bey'le birlikte açıkladılar.

Birinci genelgeye çok aldırış edilmedi gibime geliyor. Hatta "hiç aldırış edilmedi" demek isterim de Mehmet Bey nazik ve hassas bir insan olduğu için üzülmesini istemem.

Tasarruf denilince akla ilk gelecek iki isim Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek olmalıdır. Her ikisi de hem özel hayatlarında hem işlerinde tasarrufa ve müsrifliğe dikkat eden devlet adamlarımızdandır.

Bu halleriyle güven vermektedirler. Açıklanan tedbirler oldukça yerindedir. Keşke demenin bir anlamı yok ama keşke seçimlerden önce icraata konulsaydı.

Peki, bu tedbirler ne kadar hayata geçer Müfettişlik yapmadan söylemek gerekirse, şunlar denilebilir.

Bürokraside mazeret ve ihtiyaçlar asla bitmez. Bu mazeretlerin ve ihtiyaçların büyük bölümü de kişiseldir.