Ayarıyla oynadığın kantar

"Ayarıyla oynadığın kantar, gün gelir seni tartar" Atalar sözüdür.

Devletin kantarıyla oynanmaz, milletin kantarıyla oynanmaz, hele Tayyip Erdoğan'ın kantarıyla hiç oynanmaz.

Tanzimat'tan bu yana devletin kantarıyla, milletin kantarıyla oynanarak devlet nice yıllar istikrara hasret kalmıştır.

Son yirmi yıla geldiğimizde de kantarın ayarıyla öyle çok oynanmak istendi ki, terör örgütleriyle birlikte, siyasetten vesayete kadar önüne gelen, devletin-milletin kantarının ayarını bozarak tekellerine almak istedi ama Cumhurbaşkanımız Erdoğan müsaade etmedi.

Siyasi tarihimiz, milletin kantarıyla oynayanların siyasi çöplükteki birikintileriyle doludur. Milleti vesayeti altına alıp hükmetmek için darbelere kalkışanların hali ortadadır.

Recep Tayyip Erdoğan'ın partide, bürokraside ve siyasette kantarıyla oynayanlar ise vakti geldiğinde, ayarını bozdukları kantarla tartılmışlar ve partiden tart edilmişlerdir.

Son seçim sırasında ve akabinde, Tayyip Bey'in kantarının ayarıyla oynayanlar, yine saati geldiğinde bozdukları ayarlı kantarla tartılıp, gerekli muameleyi göreceklerdir.

Bizim medeniyetimizin temelinin ana dengesi, "Millet-Devlet bütünlüğüne" bağlıdır ve bu bağı-gücü-ölçüyü-tartıyı, milletimiz daima sahiplenmesini ve korumasını bilmiştir.

İşte son yirmi yılda devletin başına örülmeyen çorap kalmadı. Milletin iradesiyle ve reyiyle iş başına gelmiş Cumhurbaşkanı ve hükümetlere karşı, CHP başta olmak üzere Müslüman milletimizin Müslümanca idaresine karşı sürekli taarruz edilmektedir.

Bu taarruza zaman zaman fitne, fesat ve fücur ile bir yerlere gelmek isteyen, söz sahibi olmak isteyen, bunu da "amentü birliği olan insanlarla" değil, "amentü karşıtlarıyla" ittifak ederek destek veren partiler olmuştur.

Onlar da şimdi ayarını bozdukları kendi kantarlarıyla tartılarak; kilolarını, boylarını, pozlarını görecekleri günü beklemektedirler.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın kantarı, devletimizin-milletimizin kantarı demektir. Bu hakikati herkesin anlaması beklenemez. Beklenmemeli de.