Vallahi dünya için Allah demem

Vallahi dünya için Allah demem

HÜSEYİN ÖZTÜRK

"Yer gök dua edenlerle doludur" derler ya, Erzincan da nice beldelerimiz gibi Allah dostu ile doludur. Yaşarken yaptıkları tebliğleri vefatlarından sonra da devam ettirirler.

Tabii bu hakikate inanmak için önce amentü sahibi olmak gerekir. Allah'a dost olmak, iman etmek, iman ettikten sonra Allah'ın dediklerini yerine getirmek, her babayiğidin yahut anayiğidin harcı değildir.

Bunun için Erzincan'ın büyük velilerinden Terzi Baba gibi olmak gerekir. "Vallahi dünya için Allah demem" diyebilecek kalp ister. Şahsen böyle bir şeye cüret edemem.

Dünyalık için Allah dememeyi bir tarafa bırakalım, Allah deyişlerimizin yüzde doksanı dünya içindir. Halimiz ortada. Hepimiz aynı girdapta boğulmaktayız.

Dünyalık için sadece Allah desek neyse ne de esas dinimizi lime lime etmekteyiz. Bu vaziyet yetmiyormuş gibi bir de kendi amel etmediğimiz ne varsa başkalarının amel etmesi için acayip vaazlar ediyor, nasihatlerde bulunuyor ve hiç sıkılmıyoruz.

Erzincan'da Terzi Baba'nın da bulunduğu kabristanda, Allah dostlarını ziyaret edip, Terzi Baba'nın başlıktaki sözünü okuyunca utandım ve dakikalarca yere baktım.

"Vallahi dünya için Allah demem" büyük bir hikmet, irfan ve iman sahibi olmaktır. Sözü daha fazla uzatıp, günaha girmemek, kimseyi de günaha sokmamak için "Terzi Baba kimdir" özetleyerek yazıyı hitama erdirelim.

Asıl adı Mehmed Vehbi olan ve 1789 yılında doğan Terzi Baba'nın ismi mesleğinden gelmektedir. İslam Ansiklopedisindeki bilgilere göre Mahmud Sadreddin'inŞevkistanadlı eserinde aslen Erzincanlı olduğu, evinin Câmi-i Kebîr ile Kurşunlu Cami arasında bulunduğu belirtilmektedir.

Genç yaşta, Şirvanlızâde lakabıyla tanınan bir Kadirî şeyhine intisap eden Terzi Baba'nın çocukluğundan itibaren tekkelere devam ettiği ve dinî bilgileri sözlü kültür vasıtasıyla öğrendiği kaydedilmektedir.