Ülker Fırtınası Seçimi

"Ülker Fırtınası", Safiye Erol'un Kubbealtı Neşriyattan çıkan romanının adıdır. Konusu 1930'larda İstanbul'da geçer.

O yıllarda sadece CHP ve yandaş çocuklarının sahip olduğu Avrupa'da tahsil görmeye giden Nuran karakterinin, müzik eğitimi için Türkiye'ye döndüğünde "Udi Sermet" ile olan fırtınalı münasebetini anlatır.

Tabi sadece iki kişinin darmadağın olmuş hayatlarını değil, Türkiye'nin o yıllarda Batılılaşma uğruna neler kaybettiğini dile getirir.

Esasında 30'lu yılları değil bugünü de anlatmaktadır. Bu arada fırtına hakkında da kısa bir bilgi aktaralım.

Ülker Fırtınası, Mayıs ayı sonlarına doğru bir veya iki gün eser, toprak ile toprak üstündeki bitkiler-ağaçlar-bağlar-bahçeler-ormanlar gibi her ne varsa birbiriyle harmanlar ve toprağı, tababeti yeniler.

31 Mart Seçimi tam bir Ülker Fırtınasıydı. Herkes şaşırdı. CHP oy kaybetmesine rağmen, terör örgütleri ve sağdan sola destek çıkan yandaş partililerin desteğiyle, imkânsız yerlerde bile belediye kazandı.

Fırtınada sağ tam bir savrulma yaşadı. Sol tüm şer cephesinin desteğiyle bir ve beraber olurken, sağ cenah, başlarına taç giydirilecek, yakalarına kırmızı kurdele takılacak kadar garip bir şekilde savruldu.

İşin garibi, savrulmaya sebep olup, kendilerine gelmesi beklenenlerin de hâlâ koltuklarında rahat rahat oturup, hiçbir şey olmamış gibi hareket etmeleri, sanki savrulmayı bilerek ve isteyerek yaptırdılar gibi.

Elini vicdanına götürebilen bir kimse, Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan'a karşı bir mahcupluk hisseder! Sonuçların müsebbipleri olarak kendilerini sigaya çeker.

Etrafımız ateş çemberi. Bu çember eğer içeri sıçramıyor; güvenliğimiz, istikrarımız yerinde ise bunu Erdoğan'ın devlet tecrübesine borçluyuz.

Cumhurbaşkanımızın sırtında yük taşınır gibi değil. Bu yükü daha da ağırlaştıranlar, artık kendilerine çeki düzen vermeli değiller mi Hiç kimse başarısızlığı üstlenmiyor. Hayret!

Bu seçim çok net olarak dini-milli değer yargılarımız konusunda nasıl salındığımızın bir ikazıydı. Gerçekten hala anlaşılmaması çok şaşırtıcı! Pes!