TÜSİAD kimlik arayışında

TÜSİAD kimlik arayışında

HÜSEYİN ÖZTÜRK

TÜSİAD bir türlü devletimizle, milletimizle ve tabii devletimizi ve milletimizi temsil eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve hükümetimizle "uzlaşmamak için" uzlaşamadı gitti.

Devlet ve millet olarak son 20 senedir nihayet yüz elli yıldır süren vesayet rejimi ve İttihat Terakki zihniyetinin zulüm, baskı ve hukuk tanımazlığından kurtulmuştuk.

Biliyorsunuz İttihatçılar Batılılaşma krizine tutularak devletimize ve milletimize ait olma kimliğini yitirmişler, Cennet mekân II. Abdülhamid Han'ı, gölgesi oldukları Siyonistler tarafından tahttan indirdikten sonra 700 yıllık Cihan Devletini hitama erdirmişlerdi.

Elbet bu zihniyet değişici değildi, değişemezdi. Kimlik bunalımında olduklarını kabul etmeyerek, daha da düzelteceğiz derken devleti önce Balkan Savaşlarına, ardından Birinci Dünya Savaşına sokarak perişan edip, bugün topraklarında 63 ülke kurulan koca Cihan Devletini 780 bin kilometrekareye sıkıştırmışlardı.

Siyasi olarak günümüzde CHP'nin amentüsü haline getirdiği İttihatçı zihniyeti, galiba iş dünyasında da TÜSİAD temsil ediyor.

Son yüz elli yılın cüruflarını atıp, yeniden dünya devleti olmaya başladığımızdan bu yana TÜSİAD'çılar sürekli siyasi parti gibi muhalefet etmekte ve işin tuhafı, üzerlerine düşmeyen hususlarda kafa tutmaktalar.

Türkiye eski Türkiye değil, hâlâ bunu idrak edemediler yahut etmemek için direnmekteler ama Türkiye çok değişti ve köprülerin altından çok sular aktı.

Haçlı Batının karşısında boyun büken bir devlet ve millet değiliz, dünya ligine hızla tırmanan bir devlet ve milletiz.

Keşke TÜSİAD'daki ilgili şahıslar, madem bu kadar kendilerini güçlü hissediyorlar. Neden siyasete soyunmuyor, parti kurmuyor ve sahaya çıkmıyorlar

Mesela CHP ve izinde yürüyen diğer partileri de satın alarak bir çatı altında toplayıp sandığa gider ve cevaplarını alabilirler.

TÜSİAD'ın bugüne kadar milletimiz ve devletimiz menfaatine bir tek açıklamasına rast gelmedik. Ne acımızda ağlarlar, ne düğünlerimizde gülerler.