Tarihi mirasın kalbinde uluslararası sempozyum (1)

Tarihi mirasın kalbindeuluslararası sempozyum (1)

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Türkiye Yüzyılının başlangıç eşiğindeki önemli hususlardan birisi de tarihi mirasın keşfi, ihyası, imarı ve korunmasıdır.

Dünyanın tarihi eserlerine övgüyle ve özenle bakarak yüz elli yıl geçti. Kendi eserlerimize gelince, kıyıda köşede kalmasına göz yumuldu, yumulmayanlara da bir kıymet biçilmeden kaydı bile yapılmadı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın ülkemizin başına geçmesiyle, milletimiz de devletimiz de kendi tarihi mirasıyla tanışmaya, barışmaya, buluşmaya başladı.

Bu özlenen buluşmalardan birisi de tarihi mirasın kalbinde yapılan uluslararası bir sempozyumla gerçekleşmekte.

Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin kavşağı olmuş ülkemizin tarihi ve kültürel birikimi, Batılı memleketlere örnek olurken, yüz yıl önce üzerine ölü toprağı serpilmişçesine atıl eserler haline getirilmişti.

Son altı yılda ise bu ölü toprağı, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın tarihi mirası koruma, ihya ve yaşatma adına, Milli Saraylar Başkanlığına devretmesiyle yeniden tarihimize ve medeniyetimize kavuşulmuş oldu.

İşte bu mirasın yeniden neşvünema bulduğunu görmek ve göstermek için dünyanın 27 farklı ülkesinden, kendi alanlarında otorite kabul edilen kültür kurumları temsilcilerinin katıldığı bir sempozyum yapılıyor.

İlki Dolmabahçe, ikincisi Topkapı, üçüncüsü de Yıldız Sarayı'nda icra olunacak sempozyumda, 95 yerli ve yabancı uzmanlar tarihi miras üzerine tebliğler sunacak.

Yıllarca çok başlı ve parçalanmış tarihi miraslar nihayet bir çatı altında toplandıktan sonra Milli Saraylar, kendisine emanet edilen bu paha biçilmez kültürel mirası korumayı, yaşatmayı ve geleceğe doğru yöntemlerle aktarmayı sürdürüyor.

Bu sempozyumun bir özelliği de 2025 yılının, sarayların yüzüncü yılı olmasıdır. Yüz yıl içinde genelde siyasetin arka bahçesi gibi kullanılan tarihi miraslar, son altı yılda Cumhurbaşkanlığına bağlanmasıyla öz kimliğine kavuştuğu görülüyor.

Bu kavuşmayı Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız'dan okuyalım: