Sureti İnsan, Ameli Şeytan

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Denilir ki, Ramazan ayında şeytanlar bağlanır, hakiki müminlere bulaşmaz. Elbet doğrudur ama "suretleri insan ama amelleri şeytan ürünü olanlar var".

Siyasette, medyada ve özellikle de değirmen avaralarının cirit attığı sosyal medyada tozu dumana katmaktalar.

Dini değerlerden uzak ne kadar değirmen avarası varsa; İslam adına, oruç adına fetvalar vermekle birlikte iftira ve yalan haberlerle fitne fesat yaymaktalar.

Tabidir ki, herkes işini yapacaktır. Meslekleri şeytanlık olanlara inanmamak, aldırış etmemek, arkalarından gitmemek, söylediklerini, gösterdiklerini yaymamak, ehli iman olduğuna inanan herkesin vazifesidir.

İnsan suretinde olup, amelleri de insani ve İslami olduğuna inandığımız kimselerle olmak, muhabbet etmek, sosyal medya yahut ana kademe medyada bu manada hizmet edenlerle meşgul olmak elbette lazımdır.

Toptancılık yapıp; "sureti insan, ameli şeytani olanlar" ile "sureti insan, ameli Müslümanca olanları birbiriyle karıştırmamalı". Böyle bir haksızlığa sebep olmak istemem.

Beden kalbin ülkesidir. Bu ülkeye dışarıdan giren yabancı her şey kalbi doğal olarak zehirleyecek ve zarar verecektir.

Gördüklerimizin, duyduklarımızın, konuştuklarımızın kalbimize zarar verip vermediğini görmek için günlük hayatımıza bakmak kâfidir.

Din büyüklerimizden öğrendiklerimize göre, amentü sahiplerine Kur'an-ı Kerim'den uyarılar yapılmıştır. Aman dalalete düşülmesin diye dikkat çekilirmiş. İşte o ayetlerden birisi:

"Sakın(kendi hayatını ziyan eden)zalimlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur"(Hûd, 113)

Peygamber Efendimizin de şöyle buyurduğu aktarılır: "Bir kavme benzeyen, onlardandır."(Ebû Dâvûd, Libâs, 54031) Sanırım işin en tehlikeli tarafı da burası olsak gerektir.

Mesela zalimlere silah, para, mühimmat göndererek Müslümanları katleden firmaların ürünlerini sofralarımıza koyarak kime nasıl yardım edip etmediğimiz gibi.

Neyse sözü ehillerine bırakalım: