Liderlerin önünde ve arkasında yürüyenler

Liderlerin önünde ve arkasında yürüyenler

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Siyasi parti liderlerinin işi her bakımdan zordur. Bu zorlukların pek çoğu da yakın çerçevede önlerinde ve arkalarında yürüyenler yüzünden meydana gelir.

Önde yürüyenler, "Arkamda liderim" var diye kendisine bir güç vehmederek, hareket eder ve garip bir kibir, bencillik tufanına tutulur.

Arkadan yürüyenler de "Önümde liderim var", diyerek aynı aldanma psikolojisiyle hareket edip, kendisine şişmiş balon gücü yükler.

Doğal olarak lideri düşünmeleri gerekirken, daha çok kendilerine pay çıkarmanın ve görünmenin hevesine kapılarak, toplum nezdinde lidere zarar verirler.

Siyasi tarihte bunun pek çok örneği görüldüğü gibi günümüzde de rastlanılmaktadır. Oysa liderlerin önünde de arkasında da yürüyenler, kendilerini değil, lideri temsil etmektedirler. Bunu fark etmemek balon güçtür. Her balon mutlaka patlar.

Lideri temsil kabiliyetini herkes taşıyamaz. Çünkü bulunan mevki, makam, etiket ve bunların getirdiği imkânlardan vazgeçmek zordur.

Oysa lidere en yakın isimler, önlerinde ve arkalarında bulunanlar değil, esas onlara sandık zamanı gelince oy verenlerdir.

Liderin önünden ve arkasından yürüyenler, bu yakınlığı iyi hesap etmeli ve ona göre hareket etmelidirler.

Siyasi tarih içerisinde halktan kopuk liderlerin ekseri kısmı, önünde ve arkasında yürüyenlerin, halkı hesap etmemeleri yüzündendir.

Siyaset sanatı, insan eleme sanatıdır. Liderler, yakınlarında bulunan insanları elekten geçirmek mecburiyetindedirler.

İnsan eleği sadece siyasette değil, sosyal hayatın bütününde geçerlidir aslında. Eleğin üstünde kalması gerekenlerle ile altına gitmesi gerekenleri iyi tespit etmek lazım gelir.

Elek sistemini kullananlar liderler, birlikte yürüdükleri arkadaşlarını zaman zaman eleğin altında kalmasını sağlayarak, yoldaki takozları kaldırarak yürümeliler.

Bazen de sabırla eleğin üzerinde tutmaya çalışır ve istenir ki, birtakım şeyleri anlasın. Ne yazık ki, bazen anlaşılmaz ve öyle bir zaman gelir ki, mecburen eleğin üzerinde kalarak, hiç olmadık vakitlerde, mekânlarda liderlerine zarar verebilirler.