Kalbi Fesat Olanın
Kalbi Fesat Olanın
Hüseyin Öztürk
Kalbi fesat olanın dili de fesattır, düşüncesi de fesattır, işi de fesattır.
İmam-ı Gazali, "İnsan bedeni, kalbin ülkesidir" der. Dolayısıyla kişinin her türlü eyleminin ve dilinin sahibi kalbidir.
Sosyal medya ve diğer çeşitli medyanın bir kısmında, acayip bir dil çirkinliği yaşanmakta ve gözlenmektedir.
Bu hususta siyasete büyük görev düşmektedir. İktidarıyla, muhalefetiyle, bu çirkefliğe dair önlemler almak siyasetin öncelikli görevleri arasında olmalıdır.
Siyaset, insanı yönetme sanatıdır derler. İnsanı ve toplumu hezeyana sürükleme sanatı olarak kullanılan her türlü siyasi hegemonya, fikir ve eylem, siyaset değil, ihanettir.
Siyaset, ehliyet ve liyakat ister. Ehliyet ve liyakatın dikkate alınmadığı bir siyaset, toplumda sürekli hır-gür çıkarır ve huzur bozar.
Dini öğretimizde denilir ki:
-"Allah insanların bedenine değil, kalbine bakar".
Âlimlerimiz de buyurur ki:
-"Kişinin kalbi Allah'ın evidir".
Hal böyle olunca, Allah'ın evini kirletenlerden olmamalı ve kalbi fesatlıklarla dolu olanlardan uzak durmalı ve önlemler almalı.
Tabi sözün en güzelini Peygamberimiz (s.a.v) söylemiştir. Şöyle buyurur:
-"Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur; bozulursa, bütün vücut bozulur, işte bu et parçası kalbinizdir".
İnsan bedeni ve kalbi için esas olan sıhhattir. Hem sağlık açısından sıhhat, hem kalbin temizliği anlamında sıhhattir.
Aklıselim sahibi tıp uzmanları da derler ki:
-"Beden hastalığının sebeplerinin başında; kalplerdeki fitne, fücur, fesat afetine sebep olan düşüncelerle, eylemler gelir".
Böyle bir hasta kalbe sahip olanlar, her şeyden şüphe eder. Hak, hukuk tanımaz, bilmez. Günlük yaşamında sadece kendi menfaatleri, çıkarları önceler.