İnsanın kendisiyle yüzleşmesi

İnsanın kendisiyle yüzleşmesi

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Kişinin kendisiyle yüzleşmesi neredeyse imkânsız denilecek derecededir. İnsanın kendisiyle yüzleşmesi kolay değildir.

Mesela ülkemizde devletin-milletin malını, hakkını, hukukunu gasp eden soyguncuları, ahlaksızları, bilumum hırsızları, nerede ve kime karşı olursa olsun, 30 saniye süre ile muhataplarının gözlerinin içine sürekli bakarak kendilerini savunamazlar.

Bırakalım karşısındaki insanı yine hiç kimse, aynanın karşısına geçip, kendi gözlerinin içine 30 saniye bakarak yalan söyleyemez. Gözü fırıldaklaşır, bir yerini kaşır, yukarı bakar, aşağı bakar, eli ayağı, dili dolaşır ve mutlaka açık verir.

Çünkü birbirine karşılıklı bakan gözler arasında manevi bir iletişim vardır ve dil yalan söylese de bakış müsaade etmediği için kişi halden hale girer. Mesela sürekli terler.

Bir insanın kendisiyle yüzleşebilmesi için çok güçlü bir amentüye sahip olması gerekir. Bu iradeye sahip olan kimseler de zaten kendileriyle yüzleşme ihtiyacı duymazlar.

Çünkü böylelerinin hem Allah'a hem kullara karşı alınları açık ve hesap gününe hazırlar demektir. Ruhları özgürdür, ruhun hakiki sahibini bilerek iman etmektedirler.

Eskiler; "İnsanoğlunun kendisiyle yüzleşmesi en büyük erdemdir. Hakikate ulaşmak, ancak yüzleşmekle mümkündür" derler.*İnsanın kendisiyle yüzleşebilmesi için bu dünyadaki yolculuğunun başını, ortasını ve sonunu da bilmesi lazım gelir. Başka türlü ebedi hayata iman edilmiş olunmaz.

Sözün burasında ehli irfana müracaat etmeli. Haddi bilmeli ve aşmamalıdır.

Kendisini Kur'an-ı Kerim'e muhatap sayan her mümine erdem sahipleri şu ayeti hatırlatır:

"Emrolunduğun gibi dosdoğru olmaya devam et"!(Hûd, 112). Ardında Efendimiz (s.a.v.) in şu hadisi gelir:

-"Kulun kalbi dürüst olmadıkça, imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz"(Ahmed b. Hanbel, Müsned III, 198)

Günümüzde bu manada karanlık sularda boğuluyoruz. Kurtulmaya çalıştıkça, imdat diye çağırdıklarımızı da batırıyoruz. Çünkü kendimizle yüzleşmeye korkuyoruz, bu sebeple battıkça batıyor ve çıkış yolu bulamıyoruz.