İnsanın dört mevsimi
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Cemal Süreya; "Sonbahar sanattır diğerleri mevsim" der.
Sonbahar gerçekten de sanat olmakla birlikte diğer mevsimleri hatırlatarak insana başka bir şey daha söyler.
"İnsanın dört mevsimi vardır, sonbahar ise insan ömrünün zirvesidir. Zirvede durmak imkânsızdır, zirveye çıkanlar vakti gelince mutlaka iner" der.
Diğer mevsimler, son baharı besleyen mevsimlerdir, besleme bittikçe sona gelinmeye başlanır. Sonbahar bu sona gelmenin en güzel nasihat ve öğüt mevsimidir.
Tekrar dirilmek üzere yapraklarını döker ve kışa teslim olur. Kış onu toprak altında beledikten sonra, bahara uğurlar, bahar olgunlaşsın diye yaza yolcu eder, yaz da her canlı "mutlak sonu tadacaktır" diye sonbahara tevdi eder.
İnsanoğlunun ömrünün de döngüsü böyledir. Bizim önümüzdeki nesil ve bizim nesil de artık sonbaharını yaşamaktadır.
Diğer mevsimlerdekiler gibi arkalarını mezara dönmüş değillerdir. Yönümüz mezarlığa doğru bakmakta ve ebedi yolculuğun başlayacağını haber vermektedir.
*
Günümüzde esareti altında ezim ezim ezildiğimiz kapitalizmin esareti olan hırs, tamah ve açgözlülük, ölümü unutturmaya çalışsa da vakit dolduğunda nafile olduğu anlaşılacak ama iş işten geçmiş olacaktır.
Gerçi ölümün genci yaşlısı olmaz ama hayırlısının olması hepimizin dileği olmalıdır. Nice vakıalar izliyoruz, ölümün hayırlısını dilemek belki de en büyük duadır.
Millet olarak sınırsız bir ahlak krizi yaşıyoruz. Hem de ne kriz. Aldanmayan ve aldatmayan kimse yok gibi neredeyse.
Günlük hayatımızın önemli kısmı ya aldananlarla ya aldatanlarla veya bunların haberleriyle geçiyor ve aldananlarla da aldatanlarla da bir farkımız kalmıyor.
Hayatın neon ışıkları, ölümün sessiz adımlarının ısrarla yaklaştığını haber verdiği halde; kapitalizmin, tüketimin, ahlaki tüm değerlerin ipliğinin çürüdüğü görülemiyor.
Bu pazarın temelinde özellikle kolaylıkla ve haram yollarla elde edilen para, pul, servet, eşya, nam, şan, şöhret gibi insanı aldatan sahte kazançlar yatmaktadır.

16