İdamlar sonrası hemen seçim
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Dünden devam. Aydın Menderes'in anılarından.
"17 Eylül'den tam bir ay bile geçmeden, 15 Ekim'de genel seçim yapılacaktı. Aynı zamanda 1961 Anayasasının getirdiği Cumhuriyet senatosunun 150 üyeliği için de aynı gün vatandaşın önüne bir sandık daha konulacaktı.
Seçimler yaklaşırken çıkmış olan Akis dergisini hatırlıyorum. Türkiye'nin büyük bir çoğunluğu 6 okla donatılmıştı. Akis'e göre CHP, çok büyük bir oy alıyor ve 67 vilayetin büyük, tamamına yakınında birinci parti oluyordu.
Duyduklarımız, işittiklerimiz ve Türkiye'de teneffüs ettiğimiz hava, hiç de Akis dergisini doğrulamıyordu. CHP'nin büyük bir oy alması mümkün ve muhtemel gözükmüyordu, ancak Demokrat Partinin de bir tek partide değil, üç partide toplanacağı anlaşılıyordu.
Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz'in önemli bir bölümüyle, İstanbul ve İzmir'de, Adalet Partisi çok güçlü olduğu izlenimini veriyordu. Buralarda Demokrat Parti'nin oylarının AP'yi verileceği belli oluyordu.
Zira bu illerde ve bölgelerde, Adalet Partisi'ni kuranlar, Demokrat Parti'nin 27 Mayıs 1960 öncesindeki il ve ilçe kadrolarıydı.
Doğu ve Güneydoğu illerinden ise Ekrem Alican'ın genel başkanı olduğu Yeni Türkiye Partisi büyük ölçüde Demokrat Parti'nin buradaki oylarını toparlayacak gibiydi.
Doğu ve Güneydoğu illerimizin bir bölümünde, Demokrat Parti 1957 seçimlerinde kaybetmiş ve o illerden aday olan Demokrat Parti milletvekilleri tekrar Meclise girememişlerdi. Bunun için Yassıada'ya gitmemiş, bir mahkûmiyet kararı almamışlardı.
Tekrar milletvekili olmaları için bir mani gözükmüyordu. Bu kadrolar, Doğu'da ve Güneydoğu'da ve kısmen Trakya'da Yeni Türkiye Partisi'ni kurmuş ve destekleme kararı almışlardı.
Ankara dâhil, Orta Anadolu'ya gelince, burada zaten Osman Bölükbaşı ve partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin geleneksel bir ağırlığı vardı.
Bu bölgedeki illerde CKMP başından beri Demokrat Partili kadrolara sahip çıkmış ve bu oyları kendi partisine kanalize edebilecek düzenlemeleri yapmıştı.