Hudutsuz Merhamet -1
Terör devleti İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana aylardır sürdürdüğü katliamları, -Hala İnsan Kalabilen- bütün dünya insanlığının gözü önünde sürdürmektedir.
Mazlum ve çaresiz Filistinlilerin dostu olmak ve her türlü yaralarını sarmak üzere aralıksız yardım ve desteklerini sürdüren devletimiz ve milletimiz, hudutsuz merhametle yanlarında olmaya devam etmektedir.
Bu hudutsuz merhametimizin temelini elbette dinimiz oluşturmaktadır ve bu temelin yüklediği misyonun en merhametli dönemini geçmişte Devlet-i Aliyye de yapmıştır.
Osmanlı Devletinin Yahudilere yönelik yardım ve hoşgörüsüne dair arşiv belgeleri, Devlet Arşivleri Başkanlığında mevcuttur.
Bu manada Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Sefarad Yahudileri için zor ve dar zamanlarında güvenli bir liman olan Osmanlı Devletinin, asırlarca süren insani yardım, hoşgörü ve diplomasi politikalarına dair belgelere dayalı bir analiz yaptı.
O analizden bazı noktaları paylaşalım:
.
"Arşivlerimizde Osmanlı Devleti'nin farklı ülkelerde zulme maruz kalan milletlere yönelik yardımlarıyla ilgili çok fazla kayıt mevcuttur.
Arşiv belgelerimiz, Osmanlı'nın bu alicenap tavrından en fazla istifade eden toplumların başında YahudilerinMusevilerin geldiğini göstermektedir.
15. yüzyılın sonlarında Avrupa'nın güneybatısında bulunan İspanya'da dinî kaynaklı büyük bir siyasi travma ve kıyım yaşanmıştır.
1469 yılının Ekim ayında Kastilya Kraliçesi I. Isabella ile Aragon Kralı II. Fernando'nun evlenmesiyle sağlanan İspanya siyasi birliği, bölgede yaşayan Müslüman ve Yahudiler için de sonun başlangıcı olmuştur.
1492'de Gırnata'nın işgali, burada sekiz asırdır hüküm süren Endülüs'teki İslam egemenliğini kesin olarak sona erdirmiş, aynı yıl çıkarılan Elhamra Kararnamesi ile de artık bu topraklarda Yahudilerin yaşayamayacağı ilan edilmiştir.
Burada vurgulanması gereken husus, İspanya'daki Müslüman hâkimiyeti sona erince bunun Yahudiler için de bir felakete dönüştüğü gerçeğidir.
Bu gelişmelerden sonra göçe zorlanan Yahudiler huzur ve refah içerisinde yaşayacaklarını düşündükleri Osmanlı Devleti'ne de sığınmışlardır.