Her yalanın
Her yalanın
Hüseyin Öztürk
Her yalanın kendisini ortaya çıkarma gibi mutlak bir özelliği vardır. Hiçbir yalan, yalan olarak kalmaz ve günü geldiğinde hakikat ortaya çıkar.
Bolu Grand Kartal'daki yalanlar birbir ortaya dökülüyor. Zaten söylerken dökülüyordu da henüz belgeler ve şahitler yoktu.
Bu sefer medyanın önemli kısmı sorumlu davrandı ve 78 canın hürmetine olabildiğince adil hareket edildi.
İşleri siyasi fitne olan bir kısım medyayı zaten ciddiye almak, insanın kendisine hakarettir.
Ortada hatalar zinciri ve umursamazlıklar varken, bütün bunları yok sayarak, siyasetin çirkin ve iğrenç taraflarına sığınmak siyasi acizliktir.
İnsanoğlu tarih boyunca kendine hep bir düşman icat etmiştir. Bu düşman; hakikatleri inkâr ve ret yalanıdır.
Hangi olayda olursa olsun, hemen inkâr, suçun asıl sahibini gösteren bir davranıştır. Adil hukukçular bu işi iyi bilir ve inkârın sahibinin üzerine giderler.
Grand Kartal otelinde yalan rüzgârları değil, fırtınalar değil, hatta tsunamiler meydana gelmeye devam ediyor.
Otelin sahibi, Bolu Belediyesi ve bu işten zarar görme ihtimali olan kimseler, sürekli koruma altına alınmaya çalışılıyor.
Meseleye bu zaviyeden bakıldığında, Bolu Belediye başkanı olan kimsenin, itfaiye müdürünü savunması çok ilginç ve tek kelimeyle facianın ana sebebini göstermektedir.
Medyaya yansıyan haliyle şöyle demiş:
-"İtfaiye müdürü korkmuş olabilir. Ben böyle bir otelle ilgili eksiklikleri bildirirsem savcılığa, 'Burası büyük bir işletme yarın beni karalıyorsun' diye dava açabilir korkusu yaşamış olabilir"
Peki, böyle korkuları, endişeleri, kaygıları olan ve bunlarla yaşayan bir kişi, itfaiye müdürü yapılır mı
O vakit başka yangınlara hiç müdahale edemez ve ettiremez. Bu nasıl bir aymazlıktır, bu nasıl bir çaresizliktir Bu nasıl yöneticiliktir, bu nasıl bir iş anlayışıdır Pes!...
Bir başka garip husus daha var ki,