Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Elbet sadece tarihini-geçmişini-kültürünü-medeniyetini unutturmayan şehir Kastamonu değil ama bunların başında Kastamonu'nun geldiği de bir hakikat.

Kastamonu, bütün ülkemizin İstiklalinin ve bağımsızlığının sembolü bir şehirdir. Bu sebeple geçmişini unutturmamak; Kastamonu'nun boynuna, Kastamonuluların boynuna, Kastamonu'yu yönetenlerin boynuna borçtur.

Bu borcun belgesi ve tarihi, yalnızca Kastamonu için değil, tüm vatan sathımızın geçmişini kapsayacak şekilde Kastamonu'da bulunmaktadır ve şehirlerin tarihi oradan başlar.

Bizim ülkemizin bağımsızlığı; tarihini, kültürünü, medeniyetini, örfünü, âdetini, geleneğini ve bunları bünyesinde muhafızlayan inanç değerlerini ihmal ettiğinde tehlikeye düşer.

İnsanlık ve ülkelerin tarihi böyle hadiselerle doludur. Yakın geçmişimize baktığımızda da benzeri durumları görmek mümkündür. Darbeler, kalkışmalar ve 28 Şubat.

Bu manada Kastamonu, eserleri ve tarihi şahsiyetleriyle bin yıldır bağımsızlığımızın sembolü şehirlerimizden birisi olma özelliğini sürdürmektedir.

..

Yukarıda Kastamonu'nun temelini korumak, bugüne taşımak, bugününü geçmişin iziyle hemhal eylemek, yani yaşatmak ve anlatmak, Kastamonuluların ve yöneticilerinin boynuna borçtur dedik ama bu hususu biraz açmak gerekir.

Kastamonu'nun kadim tarihiyle özdeşleşmiş, şehrin insanlarıyla kucaklaşmış "insan bir valisi" var. "Niye bu ayrıntı şimdi" Söyleyelim.

Bu gözler çok vali tanıdı, gördü, bildi. Statüsünü, makamını, makamın verdiği gücü, kendi nefsinin emrine amade eden ve öyle hareket eden nice valiler gördü.

Kastamonu Valisi Meftun Dallı gibi "önce insan sonra vali" olan, halkın ve şehrin kendisine Hak emaneti olduğunu bilen valiler de gördü.

Meftun Dallı, şimdiye kadar görev yaptığı şehirlerde olduğu gibi Kastamonu adına büyük bir imkân ve güç. Dolayısıyla sadece Kastamonu için değil, bütün bir ülkemiz için böyle.