Çanakkale Savaşları Alan Başkanlığı

"Çanakkale'de imanlı yürekler karşısında dünyanın en güçlü orduları hüsrana uğramış, işgal ruhu karşısında inanç galip gelmiştir.

Vatanını ve hürriyetini canı pahasına korumaya kararlı bir millet karşısında durabilecek hiçbir kuvvetin, hiçbir silahın olmadığı görülmüştür". Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Tarihi hakikatleri tahrif ve tahrip, her ülke ve millet için telafisi imkânsız kayıplardır. Dünyada bu kaybı yaşayan kaç ülke ve toplum vardır bilmiyorum ama son yirmi yıl öncesine kadar en büyüğünü biz yaşadık ve elde kalanlarla yetinmeye çalışmaktayız.

Çanakkale Zaferinin şehitlerine ve tarihi mekânlara sahip çıkılmak üzere kurulan "Çanakkale Savaşları Alan Başkanlığı", Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan'ın devletimize ve milletimize İstiklal ve istikbal hediyesidir.

Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale il merkezinde bulunan eserlerin koruma altına alınması, dokuz başlılıktan kurtulması, her başın başka baş çektiği yönetim zafiyeti yüzünden bir türlü karmaşanın bitmediği Gelibolu Yarımadası Şehitliği, devlete ve millete yakışır bir şekilde hizmet etmekte.

Çanakkale Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı; bölgenin tarihi, kültürel ve manevi değerleri ile doğal dokusunun korunması-yaşatılması-geliştirilmesi-tanıtılması, gelecek kuşaklara aktarılması ve yönetimini sağlamak üzere 2014 yılında 6546 sayılı kanun ile Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olarak kuruldu.

Çanakkale ve Gelibolu tarihi alanını gezmek veya ziyaret amacıyla gideceklerin, gitmeden önce "Alan Başkanlığının internet sitesinden" bilgilenmelerini tavsiye edelim.

Gezmek ile ziyaret kavramları anlam ve mana itibariyle birbirinden ayrılır. Gezmek; vakit geçirmek-yemek-içmek-eğlenmek olarak tarif edilir.

Ziyaret ise görmek-gözlemlemek-araştırmak-gördüğünü anlamak-öğrenmek-bilgilenmek; öğrenilenleri, bilgilenilenleri aktarmak-anlatmak-yazmak olarak tarif edilir.

Devletimizin ve milletimizin bekasının kıyamete dek şahidi olan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanını mutlaka ziyaret etmek, nasıl bir vatan coğrafyasında yaşadığımızı idrak için "olmazsa olmaz" şartlardandır.