Söze, Üstadın "Çile" şiirinin ilk kıtasıyla başlayalım:

Bu nasıl bir dünya, hikâyesi zor;

Mekânı bir satıh, zamanı vehim.

Bütün bir kâinat muşamba dekor,

Bütün bir insanlık yalana teslim.

Şiirin üzerinde bir hayli tefekkür etmek lazım. Hayatın her anına seslenen mısralar olmakla birlikte biz yazının başlığına dair birkaç kelam edelim.

Aklıselim sahibi herkesin kabul ettiği gibi hakikaten anlaşılması ve izahı zor bir seçim gördük ve yaşadık.

Sanki yalana teslim olan, yalana kanılan bir seçim oldu. Aklımız yerine duygularımızla ama daha çok da dünyevileşme azmiyle, biraz da naz, kırılma ve alınma seçimi oldu.

Siyasette kırılma ve alınmanın faturası ağır olur. Bunu siyasette henüz bir basamak bile çıkmadan, dünyayı kurtaran adam rolüne üstlenmişler anlayamazlar.

Buyurun işte sağdan, soldan ve ortadan neticeye şaşırmayan yok.

Hal böyle olunca akla şu soru geliyor. "Madem seçim kimsenin içine sinmediyse, bu manzara neyin nesi" Cevap basit.

Önce şunu söyleyelim. CHP herhangi bir başarı elde etmiş, toplumu ikna etmiş değildir. Aldığı oyun arkasında terör örgütlerinin oyu vardır.

Esas ikinci sebep de Cumhur İttifakının il ve ilçelerde, isabetli kararlar almadan, hatta iki partinin güçlü olduğu illerde ayrı ayrı adaylar çıkarmasıyla belediyeler CHP'ye ikram edilmiştir.

Bir diğer husus da öne çıkarılan ama esas neden olmayan ekonomik meselelerdir.

.

Peki, bütün sebepler bu kadar mı Elbet hayır! Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve hükümetin devlet-millet bütünlüğü adına nasıl ter döktükleri meydanda, hizmetler ortadadır.

Meselenin ve kayıpların sebeplerinin başında aday tespitleriyle birlikte bazı teşkilatların işi gevşek tutmasında ve Reis'in çırpındığının çeyreği kadar bile çalışılmamasıdır.

Bayram münasebetiyle Bolu ve civarındayım. Bu sahadan bir iki örnek vererek, iğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batıralım.