Ne oluyor bize böyle! Hamdolsun ki, Cumhurbaşkanımız Erdoğan başta olmak üzere bakanlarımızın, vekillerimizin ve Ak Parti teşkilatlarının bir kısmında eksen kayması yok ve Reis'in davasını dava edinerek biatlarından kopmayanlar var.
İsrail'in insan suretindeki ne idüğü belirsiz kadavra taşıyıcısı alçak dışişleri kişisi, Cumhurbaşkanımıza kuduz salyaları akıtmış.
Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan ve Ak Parti-MHP-BBP gerekli tepkileri gösterdi. Bu kadar yeter mi Yetmez. Yetmemeli.
Yeter denilirse eksen kayması değil, eksenin yer ile yeksan olması demektir. Sadece İsrail'in salya akıtanı değil, içeride de Kültür ve Turizm Bakanı ile oturup yemek yiyen ve durmadan Cumhurbaşkanımıza hakaret eden (.. tövbe)lere de tepki göstermeli.
Bütün bunlar olup biterken, Spor Bakanının, olimpiyatlara katılan sporcuların kıyafetleriyle ilgili tepkilere rağmen istifa etmemesi veya özür dilememesi, eksen kaymasının en belirgin örneklerindendir.
İsrail kudurgan bir şekilde 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Filistin'i yakıp yıkarken, 40 bini aşkın insanı katlederken, sen kalk İsrail destekçisi firmaya, sporcuların kıyafetlerini hazırlat, dünya kadar para ver ve rahat rahat koltuğunda otur.
Hiç olmazsa kıyafetler milletimizin-devletimizin-örf-adet-gelenek-giyim-kuşam gibi yerli-milli değerlerimizi anlatsa, bir nebze "haydi" denilsin ama deliler hapishanesinden kaçmış bir sürü pijamalı insandan oluşmuş komedi kumpanyası gibi.
Gençlik ve Spor Bakanını ve bürokratlarını tanımam. Kimlerle iş kotarırlar, bugüne kadar hangi başarıya imza attılar görmedim, duymadım, ilgilenmedim de.
Bildiğim şu ki, davamın adamı R. Tayyip Erdoğan'a olan sadakatimdir ve bu yüzden Reis adına vicdan ehli her insan gibi çırpınmaktayımdır.
Spordan ve kıyafetlerinden anlamam. Bu işten anlayanların sözlerine yer vererek meramımızı dile getirmeye çalışalım.
Ahmet Tezcan, "Aslinda" isimli haber sitesindeki köşesinde, İsrail'in katliamlarını ele alarak;