Bu alçaklık bu haftanın hutbesi olamaz mı

Bu alçaklık bu haftanın hutbesi olamaz mı

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Bildiğimiz ve öğrendiğimiz kadarıyla hutbelerin ana gayesi, ülkede olup biten toplumsal olayların camilerde hutbe ve vaaz yoluyla milletimizi doğru bilgilendirmektir.

İnsanlığa ve inanca yapılan saldırılar telin edilmeli ki, camiye gelmenin, cumada buluşmanın manası yerli yerine oturabilsin.

Şimdi Diyaneti eleştirecek değiliz ve sırası da değil ama bugüne kadar toplumun bütününü ilgilendiren en hakiki hutbe, geçen haftaki hutbeydi.

Camiden çıkan hemen herkes; "Hah işte hutbe dediğin böyle olur" diye rahatladı. Kim ne anladı, nasıl anladı bilemeyiz ama demek ki, yerini bulmuştu.

Bu Cuma için "umarız geç kalındı" denilmez ve nüfusumuzun yüzde doksanının sahiplendiği Peygamberimize karşı yapılan hayâ yoksulluğu hutbenin konusu olur.

Devlet ve millet nezdinden tepkiler var. Aklı erip; vicdanını, kişiliğini ve kimliğini paspas etmeyen hemen her ehli dil ve kalem, tepkilerini bir şekilde dile getirmekte

Burada esas olan Diyanet İşleri Başkanlığının, Müslüman milletimiz adına en ağır ve haklı bir dille meseleyi izah etmesidir.

Müslüman mahallesinde salyangoz satılmasına müsaade edildikçe, o salyangozlar gün gelir, insanların kutsalı halini alır.

Diyanete söyleyeceklerimiz bu kadar. Umarız ki, cesur ve haklı bir hutbe ile bütün bir ülke çapında hakikatin dile getirilmesi sağlanır.

Bir de siyasetten, kültürden, ekonomiden, sanattan ve çıkar peşinde koşan sözde sivil toplum örgütlerinden tepki gelmesi gerektiği halde tepkisiz kalan, sessiz kalanlar var.

Eğer tepki gösterirlerse, bu iş Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan'ın ve Cumhur İttifakının işine yararmış. Bu nasıl bir mümin zihniyetidir

Bu anlayış milleti salak yerine koymaktır. Bu kafa, sadece kişisel menfaatlerinin peşinde koşan ve başkasına zerre merhem olmak istemeyen zihni felçlilerin zavallılığıdır.