Bosna Filistin Türkiye

Haçlı dünyayı anlamak için çok uzaklara gitmeden yakın tarihe bakmak kâfidir. Dün Bosna, bugün FilistinGazze.

Kâfirlerin tek amacı vardır. Müslümanların topraklarını işgal ile ezan yerine çan, minare yerine Haç dikerek, Müslümanları kendi düştükleri çukurlara sürüklemek.

Bu hakikati Bosna Savaşının lideri Aliya İzzetbegoviç ile Gazze Savaşının liderleri ve Yahya Sinvar net şekilde anlatmaktadır.

Önce Aliya'nın söyledikleri:

"Çatışma ve gerginlikler bizim seçimimiz değildir. Eşit olmayan bir var olma mücadelesine zorlandık ve bu kaderden kaçamadık.

Yaşama ve özgürlük hakkını korumak için halkımız kanlı bir bedel ödedi. Sırp saldırganın var olduğundan beri halkımıza ait olan toprağı gasp etme hevesi yüzünden 200 binden fazla masum insan katledildi ve bir milyonu aşkın evlerinden sürüldü.

Bosna çocuklarının trajedisi ise ayrı bir hikâyedir. Onlardan 17 binden fazlası, geçen 30 aylık süre içinde, keskin nişancıların kurşunlarıyla ve Zepa, Gorazde, Srebrenica, Maglaj, Bihaç, Mostar, Gradacac, Konjic ve Saraybosna üzerindeki düşman mevzilerinden gönderilen tanksavar ve roketatar mermileriyle hayatını kaybetti.

Hayatlarını yatakta, okulda, evlerinin önünde oynarlarken; ekmek, su kuyruğunda yitirdiler.

Şimdi de Gazze Savaşının komutanı Yahya Sinvar'ın vasiyetine yer verelim.

"Son vasiyetim şudur:

Direnişin boşuna olmadığını, sadece atılan bir kurşun değil, onur ve şerefle yaşadığımız bir hayat olduğunu her zaman hatırlayın.

Hapis ve kuşatma bana mücadelenin uzun ve yolun zor olduğunu öğretti. Ama aynı zamanda teslim olmayı reddeden halkların, kendi elleriyle mucizeler yarattığını da öğrendim.

Dünyadan adalet beklemeyin, çünkü dünyanın acımız karşısında nasıl sessiz kaldığına şahit olduysam siz de olacaksınız.

Adaleti beklemeyin, adalet siz olun. Filistin hayalini kalbinizde taşıyın ve her yaradan bir silah, her gözyaşından bir umut kaynağı edinin.

Bu benim vasiyetimdir: Silahlarınızı bırakmayın, taşlarınızı atmayın, şehitlerinizi unutmayın ve hakkınız olan hayalden vazgeçmeyin.