Bir vatana devlete sahip olma ve Suriyeliler
Bir vatana devlete sahip olma ve Suriyeliler
HÜSEYİN ÖZTÜRK
"Allah kimseyi vatansız ve devletsiz bırakmasın" duasını çocukluğumda çok duymuşluğum vardır.
Yıllar sonra öğrendim ki, Yediyüz yıllık Devlet-i Aliye, Cihan Devleti Osmanlı, meğer içten içten içe çökertilmiş, savaşlar olmuş, yüzbinlerce vatan evladı; vatanımız, devletimiz, dinimiz uğruna şehit olmuş, ülkemizin her tarafı karış karış şehit kabriymiş ve şehitler vatanıymışız.
Bu acıları çeken ihtiyarlar, özellikle CHP'nin tek parti döneminden başlayarak her darbede böyle dualar ederlerdi.
Vatansızlıktan ve devletsizlikten en çok korkulan devirler, CHP'li yıllarmış. O dönemin akla hayale gelmedik hakikatleriyle büyüdüm.
Darbelerde ise bu korku her zaman yerini korudu ve vatanın bölünmemesi, devletin zayıflamaması için dualar edilmekle birlikte, milli manevi değerler öne çıkarılarak; vatanın ve devletin birliği için elden gelen her türlü milli mukavemet oluşturuldu.
Bu sebeple bir vatana ve devlete sahip olmanın ne demek olduğu, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın ülkenin direksiyonuna geçmesiyle daha çok anlaşıldı.
Devletimizi milletimizden koparmak, vatanının bölünmesi için kimlerin kimlerle ittifak ettiği meydanda.
.
Bu acının aynısını Suriyeliler 60 yıldır yaşamaktalar. Sanırım Suriyeliler bir devlete ve vatana sahip olmanın ne demek olduğunu idrak etmişlerdir.
İster ve bekleriz ki, akıllarını başlarına alarak bir daha muhacir olmamak üzere vatanlarına, devletlerine sahip çıksınlar, birlik ve beraberliklerini korusunlar.
Suriye'nin dışarıdaki vatandaşlarına çok ihtiyacı var. Ekonomik, sosyal, kültürel, sanayi ve tarım alanında Suriye'yi yeniden inşa edecek olanlar dışarıdakilerdir.
Kendilerine dönmeliler, kendilerini bilmeliler. Milli şuur, bir milletin, kendini duyması ve bilmesidir.
Hem duyguya hem düşünceye dayanan milli şuur, bir milletin manevi kuvvetlerinin başında gelir ve en mühimi de bir vatana bir devlete sahip olma şuurudur.
Milli şuurun en acımasız düşmanı, Suriyelilerin de yaşadığı gibi yabancı unsurlara kucak açmak ve kulak asmaktır. Bu kulakların zamanla milli şuur yerine şuur kaybına uğrayacağı kaçınılmazdır.