Devlet ve milletimiz ayakta durmaya devam ettikçe, bayrağımız dalgalandıkça, ezanlarımız okundukça, içte ve dışta huzur bozanlar, milli birliğimize kast edenler mutlaka bir takım sebepler bularak, zihniyetlerinin gereğini yapacaklardır ve yaptırılmaktadır.

Kargaşa, terör, anarşi malzemesi olarak kullanılan kimselerin "yarın" diye bir dertleri olmadığı gibi bir vatana-devlete-millete-bayrağa-dine aidiyet hissetmeleri de mümkün değildir.

Bir tarafta Haçlı Batının amansız Türkiye düşmanlığı, diğer taraftan içimizdeki Haçlıların hizmetkârları olan siyasi-ekonomik-kültürel ve sosyal çevrelerde beslenilenler yetmiyormuş gibi bir de başımıza sokak köpek savunucuları çıktı.

Rabbim şerlerinden tüm insanlık ve hayvanlık âlemini korusun.

Dünyada hiç kimse bize insan ve hayvan hakları konusunda ders veremez, verdiremez. İslam medeniyetindeki insan ve hayvan haklarına hiçbir medeniyet yetişemez ve yönlendiremez.

Sokak köpekleri üzerinden ideolojik düşmanlıklarını sergileyenlerin esas dertlerinin ne olduğunu bütün bir milletimiz bilmektedir.

Katil İsrail, Katil Amerika ve Avrupa'nın para ve silah desteğiyle Gazze'de 40 bini aşan insanı halen katletmektedir ve bu azınlığın asrın katliamına karşı zerre ses çıkardıkları duyulmamıştır.

Yıllardır Avrupa ve Amerika'nın yeraltı ve üstü madenlerini sömürdüğü Afrika ülkelerinin şehirlerinde ve kırsallarında her gün yüzlerce çocuk açlıktan ve hastalıktan ölmektedir ve buralara yine Türkiye yetişmektedir ve malum güruh bunları da görmemektedir.

Esas dertler, başıboş köpekler üzerinden anarşi-kargaşa çıkarmak, modern dilencilik yaparak rant sağlamak ve köpekler üzerinden günlerini gün edip lükslerini artırmak.

Bütün dünyaya insanlık medeniyeti götüren Cihan Devleti Osmanlı'nın; insanlığa, tabiata ve hayvana gösterdiği merhameti hiçbir devlet ve toplum göstermemiştir.

Daha birkaç yüz yıl öncesine kadar Avrupa'da cüzzamlılar, meczuplar yakılırken, öldürülürken, Osmanlı Devleti bunların tedavisi için