Barzani ve Papa

Barzani ve Papa

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli,

Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

İstiklal Marşı. Mehmet Akif Ersoy!

14. Papa Efendi, Haçlı dünyasının 1700 yıllık özlemini İznik'te yaptığı ayinle alırken, aklımdan İstiklal Marşı'nın bu dörtlüğü geçti.

725 yıldır beş vakit ezanın ve salaların okunduğu İslam şehrinde, İslam başkentinde Papa, Allah'a şirk koşarak ayin yaptı.

Devletimiz ve Müslüman milletimiz; hangi dinden, dilden, ırktan olursa olsun, ihanet içerisinde olmayan tüm insanlığa bağrını, sofrasını, evini açan bir millet ve devlettir.

Ziyaret tamam ama ayine de müsaade edilmemeliydi. Bu arada 725 yıl dedim fakat bu senenin içerisinden 18 yılı çıkaralım.

Neden Malum CHP'nin diktatörlüğü döneminde, 1932 yılında başlayan ve 1950'de merhum Adnan Menderes'in iktidarına kadar süren 18 yıl, ezanın aslı gibi okunması yasaktı.

Evet, Papa'nın ziyareti bütün dünyada Haçlı zihniyetini coştururken, yeniden bir umut doğdu. Tabii içimizdeki malum mihraklara da umut oldu.

Barzani'nin Şırnak'taki gösterisi ne kadar büyük skandal ise Papa'nın İznik ayini de aynı seviyede değerlendirilebilir.

Barzani'nin Türkiye'ye dost olması mümkün değildir. Menfaati olmadığı müddetçe ABD'nin, İngiltere'nin uydusu olarak daima bize karşı düşmanca tavır aldığı ve alacağı geçmişte görüldü halen de görülmektedir. Geçelim.

Mesela Papa'ya eşlik edenler, 1920 yılında Yunanlıların İznik'te yaptıkları yıkımlara, yangınlara, yağmaya, hatta Ayasofya'ya yaptıklarını gösterebilseydiler.

Bu kadar misafirperverlik, Hilal düşmanlığından vazgeçmeyen kimselere karşı bir hayli fazlaydı. Tamam, sevgi ve hoşgörü şiarımızdır lakin sınırı aşınca zehre dönüşür.

Papa'nın ve papalığın bize hayrı dokunmayacağı ve hayır gelmeyeceği asırlardır ortada iken, sıradan bir ziyaretmiş gibi algı çekmek ve bu algıya inanmak gerçekten acı.