Ayna Hasan Karakaya
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Yazının başlığında Hasan Karakaya adını gören; "ehli namus" "ehli irfan" sahibi her insanımız, biraz mahzunlaşır ve ardından Fatiha okuyarak geçmişe yolculuk eder.
Fıtratında; vatanımıza, milletimize, devletimize, bayrağımıza, dinimizi zerre kadar mensubiyet ve mesuliyet hisseden yine her insanımız, Hasan Karakaya'nın bu hususlarda ömrünü tükettiğine inanarak dua edip rahmetle anar.
Bir kimsenin vefatından sonra iyilikleri ve rahmetle anılması, bu dünyada bırakılabileceği en büyük haysiyet ve şeref levhasıdır. Vefatı: 31 Aralık 2015 Medine.
Merhum Hasan Karakaya o insanlardan birisiydi. 30 yıllık yazı hayatımın 22 yılı onunla geçti. Çok şey öğrendim. Ağabey ve kardeş olmanın tüm gereklerini yerine getirirdik.
Söz konusu Hasan ağabey olunca söylenecek ve yazılacak çok şey var. Lafı kısa kesip, ona dair bir mevzua gelelim.
Nuri ve Ali Karahasanoğlu kardeşlerin yönetimindeki gazetemiz, Hasan ağabeyin bir dönemin karanlık noktalarını aydınlatan yazılarını kitaplaştırdı.
"Bir kalemin değil, bir direnişin hikâyesi" alt başlığıyla basılan kitabın adı haliyle "Ayna" olmalıydı. 480 sayfadan ibaret çok ehemmiyetli bir kitap olmuş. Ellerine sağlık.
…………………
Her devletin tarihinde karanlık dönemleri vardır. Bizim memleketimizin ise karanlık devirleri son 25 yıla kadar hiç tükenmek bilmedi ve Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana her on yılda karanlık tünellere girdik çıktık.
Devleti milletinden koparan iktidarlar, vesayet rejimleri, 10 yılda bir kişisel çıkarları uğruna milletimizi/devletimizi karanlığa gark ettiler.
Zulüm ve baskılara direnen milletimiz ise yine kendi iradesiyle bu tünellerden çıkmayı her seferinde başardı.
Rahmetli Hasan ağabey bu karanlık devirleri yazdı. Özellikle de CHP destekli vesayet rejiminin ülkeyi sadece kendilerine ait bir şirkete dönüştürecekleri dönem olan 28 Şubatçı ihanet şebekelerine nefes aldırmadı.
……………..

17