Aile yılı biterkenaile ne durumda
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Aile yılı bitiyor ve "aileyle ilgili elde ne var" diye baktığımızda, nutuklardan başka bir şey görülmüyor.
Şimdi böyle söyleyince bazı kötü niyetli kimseler, lafın sonunu görmeden, meseleyi siyasi veya ideolojik kapsama alarak, hükümete yahut Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a muhalefet edildiği üzerinden kendilerince fitne ve fesat çıkarıyorlar.
Esas aile kavramından ve aileden uzak kimliksiz ve kişiliksiz olanlar bu tiplerdir. Elbet hükümet eleştirilebilir, elbet Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a; edebi dairesinde, insanca ve Müslümanca (Müslümancası şart) ifadelerde bulunulabilir.
"Müslümancası niye şart" sorusundan da fitne üreteceklere diyeceğimizi diyelim de sonra söze yol verelim.
Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret edenlerle, etmeyenler arasındaki insan farkını ortaya koymak için.
Yani Cumhurbaşkanımıza; sağdan, soldan ideolojik maksatlı muhalefet eden ve bunları destekleyen kimseler, Erdoğan ile aynı dili ve inancı paylaşıyor olamaz.
Bir Müslümana yakışır şekilde konuşan herkesi Erdoğan candan dinler, okur, söylenenlerden ders çıkararak gereğini yapar.
Dini, dili ne olursa olsun, "insan kalabilenleri" sever ve takdir eder.
•
Yine mevzuumuza geçemedik.
Evet, aile yılı biterken, aileye dair hükümetten dişe dokunur, göze görünür bir şey çıkmadı. İkramlı salon toplantıları ve Batı'dan devşirme bilgilerle topluma bir şey sunulmadı.
Birkaç fedakâr vakıf kendi çapında, gücü nispetinde, aile için çırpındı durdu. Bakanlığın da bunlardan haberi olmadı.
Ailenin durumu salonlarda değil, sokakta sahalarda gözlemlenir ve ona göre çareler üretilir. Raporlar yazarak, bunları resmi toplantılarda paylaşarak işin içinden çıkılamaz.
Ailede hızlı bir çözülme yaşandığını, evlerin otel lobisinden öte geçmediğini herkes biliyor ve zatımın da yaptığı gibi yazıp geçiyor.
Mesela medyaya laf söylenemiyor. Sabah kuşağı programlarından tutun da dizilere kadar neden hiç ses çıkarılamıyor anlaşılır gibi değil.

14